Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/9810 E. 2023/2172 K. 21.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9810
KARAR NO : 2023/2172
KARAR TARİHİ : 21.02.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1206 E., 2020/296 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın kısmen kabulüne/Davacının başvurusunun kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/514 E., 2019/322 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 09.05.2015 tarihinde davalı … Tic. Ltd. Şirketine ait ve diğer davalının sürücüsü olduğu aracın yaptığı tek taraflı trafik kazası neticesinde dava dışı yolcunun vefat ettiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda davalı …’in asli kusurlu olduğunu, kaza yapan aracın kaza tarihi itibariyle mevcut ve geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmaması nedeni ile yolcunun ailesinin müvekkili kuruma başvuruda bulunduğunu ve başvurusuna istinaden kendisine 155.255,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme sonrasında davalılar aleyhine Bolu 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/4229 sayılı dosyası ile yapılan icra takibi nedeni ile dosya borcunun davalı tarafından ödendiğini, ancak müteveffa … mirasçılarının kendilerine ödenen bedelden daha yüksek miktarda tazminat alacağını hak ettiklerinden bahisle Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunduklarını ve … tarafından verilen 19.10.2016 tarih, 2016/K.2951 sayılı karar gereğince dava dilekçesi ekinde sundukları ödeme belgeleri ile kendilerine 19.06.2017 tarihinde 18.714,00-TL ve 27.02.2017 tarihinde ise; 126.548,79 TL olmak üzere toplam 145.262,79 TL ek ödeme yapıldığını, söz konusu ödemenin Sigortacılık Kanununun 14 ve … Yönetmeliği’nin 9/b .m. gereğince istirdadı için başlattıkları takibe davalıların haksız yere itiraz ettiğini beyanla davalıların Bolu 1. İcra Müdürlüğü’nün 2017/5585 sayılı takip dosyasına vâki haksız itirazlarının iptali ile yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi ile; dava konusu olayın aynı zamanda bir (trafik) iş kazası olması nedeni ile SGK Bolu İl Müdürlüğü tarafından müteveffa …’un mirasçılarına bağlanan gelirin rücuen tahsili için kurum tarafından müvekkilleri aleyhine dava açıldığını, bu sebeple davacının yaptığı ödemenin hesaplanmasının hatalı olup davacının müteveffanın mirasçılarına bağlanan gelirlerin peşin sermaye değerini mahsup etmek suretiyle tazminat hesabı yapması gerektiğini, müteveffa …’un kaza öncesinde emniyet kemerini takmadığını, yine olayın hatır taşıması sırasında gerçekleştiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “davalıların tazmini gereken gerçek zararın 155.255,00 TL’lik kısmını davacı kuruma ödediğinin sabit olduğu, bu miktarın gerçek zarar miktarından mahsubundan sonra 12.215,76 TL’lik kısmını davacıya karşı rücuen tazmin ile sorumlu olunduğu, desteğin emniyet kemeri takmaması sebebiyle araçtan fırladığının sabit olduğu, bu sebeple belirlenen tazminattan %10 kusur indirimi yapıldığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalıların Bolu 1. İcra Dairesinin 2017/5585 E. Sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazlarının kısmen ayrı ayrı iptaline, takibin 10.994,18 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9 oranındaki yasal faizi ile birlikte devamına karar verilmiştir,

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, … tarafından verilen kararın davacı kurumu bağladığını, ek ödeme yapıldığını, İlk Derece Mahkemesinin almış olduğu bilirkişi raporu ile … tarafından düzenlenen rapor arasında çelişki bulunduğunu ve mahkemenin bu çelişkiyi gidermeden karar verdiğini, ödenmesi gereken tazminat tutarının iki dosya için farklı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen ek raporda tek taraflı trafik kazası şeklinde meydana gelen kazada sürücü …’in asli olarak ve %90 oranında kusurlu olduğu, emniyet kemeri takmayarak can güvenliğini tehlikeye atan müteveffa yolcu …’un ise %10 oranında ve tali olarak kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği dava dışı kişilere ödenip rücuya tabi olan ödemeler toplamı 113.082,04 TL’de düşüldüğünde toplam tazminat tutarı 216.850,63 TL tutardan da davalılar tarafından davacıya ödenmiş olan 155.255,00 TL mahsup edildiğinde davalıların sorumlu olduğu tutar 61.595,63 TL bulunduğunun kabul edileceği” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2. maddeleri gereği İlk Derece Mahkemesi kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulü ile davalıların Bolu 1. İcra Müdürlüğünün 2017/5585 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının 61.595,63 TL asıl alacak üzerinden ayrı ayrı iptaline, takibin 61.595,63 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen belirlenecek sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf mahkemesince %25 yerine %10 kusur uygulamasının yapılması gerektiğine ilişkin kararın hukuk kurallarına aykırı olduğunu, müterafik kusuru ve oranını mahkeme hakiminin takdir ve belirleme hakkı gerekçesiz olarak elinden alındığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, … Yönetmeliği’nin 9 uncu maddesi uyarınca üçüncü kişiye ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52 ve 53 üncü maddeleri, 5684 Sayılı sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesi ve … Yönetmeliğinin 16 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme:
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm ve davalılar vekilinin aşağıda yer alan bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nun 52 nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nun 52 nci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda; araçta yolcu konumunda olan destek …’un kaza tespit tutanağına göre emniyet kemerinin takılı olmadığı, araçtan fırlama neticesinde hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, davacının ödeme yaptığı dava dışı 3. kişilerin desteğinin kaza sırasında emniyet kemerini takmaması nedeniyle Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, %10 indirim yapılmış olması doğru görülmemiştir.

KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin tüm ve davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalılara iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.