YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9730
KARAR NO : 2022/10212
KARAR TARİHİ : 14.09.2022
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 20/11/2016 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacı yolcunun yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep arttırım dilekçesi ile taleplerini toplam 130.012,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin ilamında, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile 104.009,60 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; bölge adliye mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri re’sen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına; dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre yerinde görülmeyen davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki temyiz temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak 31/08/2018 tarihli Akdeniz Üniversitesi Hastanesi raporunda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %16 olarak (epilepsi ileri tipte sensorinöral işitme kaybı) belirlenmiştir. Raporda dayanak yönetmelik belirtilmemiş olup, ayrıca davacının epilepsi nedeniyle 6 yaşından beri takipli olduğu belirtilmiştir.
Maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi (20/11/2016) itibari ile yürürlükte olan 30/3/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve ekindeki cetveller uyarınca, usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi, ayrıca hükme esas alınan raporda belirlenen epilepsi ileri tipte sensorinöral işitme kaybı tanısının kazadan kaynaklı olup olmadığı hususunun belirlenmesi amacıyla üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp maluliyet oranı değiştiği takdirde, temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle gerekirse yeniden aktüer raporu alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile bölge adliye mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.