YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9675
KARAR NO : 2021/2633
KARAR TARİHİ : 08.06.2021
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Develi 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl ve birleşen davada davacılar … ve arkadaşları vekili Avukat … tarafından, asıl davada davalılar … Sigorta A.Ş ve diğeri, birleşen davada … aleyhine 03.09.2014 ve 16.01.2017 gününde verilen dilekçeler ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davada … sigorta şirketi yönünden davanın reddine davalı … yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, birleşen davada ise davanın kabulüne dair verilen 11.07.2017 günlü karara karşı birleşen davada davalı …Ş vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 12.12.2019 günlü Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi kararının Yargıtay’ca incelenmesi birleşen dosyada davalı …Ş vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
-K A R A R-
Asıl dava da; davacılar vekili, 24/09/2013 tarihinde müvekkillerinden …’e ait olan araç ile seyir halinde iken davalının sevk ve idaresinde olan araç ile çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkillerinin yaralandığını belirterek SGK tarafından karşılanmayan bakım giderleri yol masrafları, tedavi giderleri ve sair harcamalarını davalılar … ve … dan tahsilini, birleşen dava da ise ZMMS poliçesindeki antetin … sigortaya ait olduğundan bu davalıya karşı asıl davanın açıldığını, poliçenin gerçekte Hür Sigorta AŞ tarafından tanzim edildiğinin tespit edilmesinin ardından birleşen davayı açtıklarını belirterek 24/09/2013 tarihli kaza nedeni ile maddi manevi tazminat istemlerinin birleşen davadaki davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı …, davacılar tarafından istenen tazminatların çok fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, ekonomik durumunun iyi olmadığını, maddi
tazminat açısından davacıların taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, kaza tarihinde … numaralı ZMMS poliçesinin 14/04/2011-14/04/2012 tarihleri arasını kapsadığını, kazanın ise 24/09/2013 tarihinde meydana geldiğini, bu tarihte ise Hür Sigorta AŞ nin aracı sigortaladığını kendileri tarafından oluşturulan bir sigorta poliçesi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
Birleşen dava davalısı Hür Sigorta AŞ vekili, davacının kendilerine yazılı başvuruda bulunmadığını, sulh için müracaatta da bulunmadığını manevi tazminattan sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacı … için 8.000 TL manevi, … için 7.000 TL manevi, … için 7.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24/09/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline, birleşen davada; davacı …’in geçici iş göremezlik zararının 2.411,04 TL, maluliyet zararının 92.499,69 TL, davacı …’in sürekli maluliyet zararının bulunmadığı geçici iş göremezlik zararının ise 469,84 TL olduğu belirtilerek bu miktarlar üzerinden davanın kabulü ile zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihten (kaza tarihinden) itibaren oluştuğunun kabulünün mümkün olmadığını, zira sigortacının tazminat giderinin yükümlülüğünü düzenleyen KTK 98/1 maddesi hükmü uyarınca sigortacı belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonunda temerrüde düşeceğini, dava konusu olayda davalı sigortaya başvuru yapıldığı ve başvuruya istinaden hasar dosyası oluşturularak 09/01/2014 tarihinde araçta oluşan hasar için ödeme yapıldığı, bu tarih itibariyle davalı … şirketinin temerrüde düştüğü, davalı … için 09/01/2014, davalı … için olay tarihi olan 24/09/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile bu davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; karara karşı birleşen dava davalısı Hür Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, birleşen davada davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre birleşen davada davalı … vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca; yaralanan kimselerin ilk yardım, muayene ve kontrol veya bu yaralanmadan ötürü ayakta hastane, klinik ve diğer yerlerdeki tedavi giderleri ile tedavinin gerektirdiği diğer giderleri belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Davalı … şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesinde belirtilen yaralanan kimselerin ilk yardım, muayene ve kontrol veya bu yaralanmadan ötürü ayakta hastane, klinik ve diğer yerlerdeki tedavi giderleri ile tedavinin gerektirdiği diğer giderleri belgelerin sigorta şirketine sunulduğuna ilişkin bir belgenin dava dosyası içinde yer almadığı, davadan önce araç hasarı yönünden sigorta şirketine başvurunun yapıldığı, sigorta şirketinin ise 09/01/2014 tarihinde davacıya araç hasarı nedeniyle ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Şu durumda; davacıların geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatlarının tazmini yönünden sigorta şirketi aleyhine açılan birleşen davanın açıldığı tarihte temerrüde düşmüş sayılacaktır.
Hal böyle olunca sigorta şirketine geçici ve kalıcı işgöremezlik zararının tazmini için Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. bendinde belirtilen bilgi ve belgeler ile birleşen dava da davalı … şirketine bir başvuru bulunmadığından, sigorta şirketi yönünden birleşen davanın açıldığı tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde faiz başlangıç tarihinin hatalı saptanması bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370 maddesi hükmüne göre düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının B bendinde birleşen dosya yönünden kurulan hükümde belirtilen “09/01/2014″ ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “16/01/2017” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye geri verilmesine 08/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.