YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/965
KARAR NO : 2021/4241
KARAR TARİHİ : 06.07.2021
MAHKEMESİ :… Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : …Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen muvazaa hukuksal nedenine dayalı fesihnamenin iptali davasında verilen davanın reddine dair ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda istinaf başvurusunun reddi ile kamu düzeni gereğince yapılan inceleme sonucu kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak sureti ile davanın usulden reddine ilişkin kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; … ili, …ilçesi, … Mahallesi, 101 ada, 10 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmazın malikleri davalılar … ve Vecihe Arslan ile yüklenici diğer davalılar … ve … arasında …Noterliği tanzim ve onaylı 27/03/2001 tarih 2363 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin yüklenici … ve …’a isabet edecek olan 1. Kat 11 nolu bağımsız bölümü …Noterliği’nin 16/02/2005 tarih 1203 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ile satın aldığını, arsa sahipleri ve yükleniciler arasında akdolunan sözleşmenin … 3. Noterliğinin 08/08/2007 tarih 8477 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Fesihname ile feshedildiğini, fesihnamenin taraflar arasında danışıklı olarak yapıldığını, gerçek iradelerini yansıtmadığını belirterek arsa sahipleri … ve … ile yüklenici … ve … arasında … 2. Noterliği’nin 08/08/2007 tarih 8477 yevmiye nolu düzenleme şeklinde fesihnamenin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince; düzenleme şeklindeki fesihnamede muvaaza olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
../…
2021/965 -2-
2021/4241
Bölge Adliye Mahkemesince; davacının iptali istenen fesihname tarihi itibariyle davalılardan alacaklı olduğuna ilişkin açılmış veya lehine sonuçlanmış bir dava dosya bilgisinin sunulmamış olmasına göre, mahkemece davanın davalı arsa sahipleri ve yükleniciler yönünden hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, davalı …’ın iptali istenen fesihnameyi yüklenicilerin vekili sıfatı ile imzaladığı ve bu nedenle fesihnameden dolayı her hangi bir hak ve sorumluğu bulunmadığı gerekçesi ile bu davalı yönünden de pasif taraf ehliyeti bulunmadığından açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalılar …, …, …, … aleyhine açılan davada hukuki yarar ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine, davalı … aleyhine açılan davanın ise taraf ehliyetine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelemesinde; davalı arsa sahipleri … ve … ile diğer davalı yükleniciler … ve … arasında …Noterliği’nin 27/03/2001 tarih 2363 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığı; bu sözleşmede yüklenicilere bırakılan bağımsız bölümün satışı hususunda davacı ile davalı yükleniciler arasında …Noterliği ‘nin 16/02/2005 tarih 1203 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı, … 3. Noterliği ‘nin 08/08/2007 tarih 8477 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Fesihnamesi ile 27/03/2001 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının öncelikle arsa sahiplerine ve yüklenicilere karşı tapu iptal ve tescil davası açtığı; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle çekişme konusu bağımsız bölümün tescilinin istenemeyeceği, yapının getirildiği seviyenin % 60 olduğu, bu seviye itibariyle yüklenicinin inşaat yapım borcunun yerine getirildiğinin düşünülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği tespit edilmiştir. Davacı tarafından açılan tapu iptal ve tescil isteminin reddi üzerine davalı arsa maliklerine karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı tazminat istemli dava açtığı, davacı satış vaadi sözleşmesini yaptığı satış vaadi borçlusu olan yükleniciye müracaat etmesi gerektiği, bu nedenle davacının arsa sahibine karşı ileri sürebileceği hukuken korunabilecek bir hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, bu kararında Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenici davalılara bırakılan bağımsız bölümün satışı hususunda davacı ile davalı yükleniciler arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığı açıktır. Bu durumda sözleşmenin feshedilmesi ile davacının yükleniciler ile yapmış olduğu sözleşmeden doğan hak ve alacaklarının tahsili imkansız hale geleceğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü ile işin esasına girilerek dava konusu edilen … 3. Noterliği ‘nin 08/08/2007 tarih 8477 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Fesihname de muvazaa koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Davacının davalı …’e yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde ise; adı geçen davalının muvazaalı olduğu iddia edilen 08/08/2007 tarih 8477 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Fesihname’yi davalı yüklenicilerin vekili sıfatı ile imzalamakla birlikte ayrıca taşınmaz satış vaadi ile davacıya satışı vaad edilen daireyi satış yolu ile satın alan kişi konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalı …’de muvazaa iddiasının tarafı olduğu iddia edilmesi karşısında pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, bu hususta da bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.