YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/930
KARAR NO : 2021/4256
KARAR TARİHİ : 06.07.2021
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Birleşen …6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/732 esas sayılı dosyasında;
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVACI : … vekili Avukat …
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVADA DAVALILAR:1-… vekili Avukat …
2-… vekili Avukat …
3-… vekili Avukat …
4-…
BİRLEŞEN DAVADA
Asıl ve birleşen davada davacı … vekilleri Avukat Zafer Tuğrul Sarıaslan ve Avukat Yasemin Ocak tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 21/03/2016 ve 21/12/2016 günlerinde verilen dilekçeler ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, birleşen davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 05/12/2019 günlü karara karşı asıl ve birleşen davada davacı vekili ve davalılardan … vekilinin istinaf başvuruları üzerine yapılan incelemede; asıl dava yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, birleşen dava yönünden davacı vekili ve davalılardan … vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine dair verilen 17/12/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili asıl davada; dava dışı …’in…Üniversitesi… Meslek Yüksek Okulu’na ai… kavşağındaki Tarımsal Mekanizasyon ve Uygulama Merkezinde tarım işçisi olarak çalışmakta iken 14/10/2004 tarihinde kaza geçirdiğini, dava dışı…tarafından müvekkili ile…Üniversitesi Vakfı aleyhine açılan tazminat davasının kısmen kabulü ile kesinleşmesi sonucu müvekkilinin dava dışı işçiye ödeme yapıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 349.312,50 TL rücuen tazminatın ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; birleşen dava, dava dışı …’in ağır yaralanması nedeniyle yakınlarının açtığı tazminat davasının kısmen kabulü ile kesinleşmesi sonucu dava dışı işçinin yakınlarına ödeme yapıldığını belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 101.673,00 TL rücuen tazminatın ödemelerin yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı; davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre asıl dava bakımından, davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle reddine; birleşen dava bakımından, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili ve davalılardan … vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, birleşen dava bakımından davacı vekili ve davalı … vekilinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine, asıl dava bakımından ise davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, …1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/12/2019 tarih ve 2016/94 Esas, 2019/408 Karar sayılı kararının asıl dava yönünden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından birleşen dava yönünden ve davalı … tarafından asıl dava yönünden temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin birleşen dosya yönünden yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalılardan …’ın asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
İlk derece mahkemesince; asıl dava yönünden, rücuen tazminata konu alacağa ilişkin son ödeme tarihi ile dava tarihi arasındaki kanunla düzenlenen iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince asıl dava yönünden, davacı kurumun dava açmaya ve emir vermeye yetkili organının zarar ve sorumluluğu öğrendiği tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun asıl dava yönünden kabulü ile HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda; taraflara ilişkin tüm deliller toplandıktan ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra çıkacak sonuca göre karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının asıl dava yönünden HMK’nın 353/1-a.6 maddeleri uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
Öncelikle, Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olup olmadığı, ön sorun olarak incelenmiştir. Bu bağlamda;
Bölge Adliye Mahkemesinin dosyayı geri gönderme kararının yasal dayanağı 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde Bölge Adliye Mahkemesince duruşma yapılmadan verilecek kararlar şu şekilde belirtilmiştir.
Madde 353 – “(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
a)Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
1)Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması,
2)İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması,
3)Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması veyahut mahkemenin bölge adliye mahkemesinin yargı çevresi dışında kalması,
4)Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması,
5)Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, merci tayinine karar verilmiş olması,
6)(Değişik: 22/7/2020-7251/35 md.) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.
b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1)İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2)Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
3)Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.”
Bölge Adliye Mahkemesince asıl dava yönünden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile eksik inceleme sebebiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair hüküm kurulduğundan HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar verildiği görülmektedir.
HMK’nın 353/l-a-6 maddesinde ise İlk Derece Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen hükümler ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararı birlikte değerlendirildiğinde; Bölge Adliye Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/l-a-6 maddesi kapsamında eksik hususların ikmali için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine dair verilen kararın kesin olduğu anlaşılmaktadır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin birleşen dosya yönünden tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile asıl dosya yönünden davalılardan …’ın temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-g maddesi uyarınca REDDİNE, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına,
06/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.