YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9264
KARAR NO : 2022/3063
KARAR TARİHİ : 22.02.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazının kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 24/03/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, sigorta şirketine başvuru sonucunda %8 maluliyet oranı üzerinden 13.038,96 TL ödendiğini, gelişen zarar nedeniyle maluliyetin arttığını, %14 maluliyeti bulunduğunu belirterek belirsiz alacak olarak 44.100,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, talebini 55.335,56 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili, talebin reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kesin hüküm sebebiyle talebinin reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına davacı vekilince itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, başvurunun kabulü ile 54.435,56 TL’nin 09/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı tarafından davalı aleyhine Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 2016/80 E. – 24/02/2016 tarihli, K-2016/K-4415 sayılı dosyasıyla yapılan başvuru; 21/06/2011 tarihli ibranamenin üzerinden 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle başvurunun reddine karar verilmiştir
Davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan maluliyet oranının 20/10/2015 tarihli Seydişehir Devlet Hastanesi raporuna göre ayak bileği, diz ve kalçada orta ileri derecede artritik değişikliklerin tespiti nedeniyle %8 oranında malul olduğu belirtilmiş, bu raporda dayanak yönetmelik belirtilmemiştir. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 11/12/2017 tarihli raporunda ise davacının maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği gereğince sağ tibia orta hat ve fibula parçalı açık kırığı nedeniyle %14 olarak belirlenmiştir. Farklı maluliyet oranı belirlemelerinin esas alınan yönetmelik ve cetvellerden kaynaklandığı da dikkate alındığında, Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 2016/80 E. – 24/02/2016 tarihli, K-2016/K-4415 sayılı kararı eldeki dava için kesin hüküm teşkil etmektedir.
Kesin hüküm hususu 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması gerektiği belirtilmiş ve aynı yasanın 115. maddesi gereğince mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı hükme bağlanmıştır. Davacı tarafından davalı aleyhine Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 2016/80 E. – 24/02/2016 tarihli, K-2016/K-4415 sayılı sayılı dosyasıyla yapılan başvurunun reddedildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşıldığından davacı vekilinin uyuşmazlık hakem heyeti kararına yönelik itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 22/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.