YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9191
KARAR NO : 2022/3314
KARAR TARİHİ : 24.02.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu/ağabeyi olan … , davalı …’ın yönetimindeki davalı …’e ait davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunmakta iken 26/06/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda yaşamını yitirdiğini, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılar anne ve babanın her biri için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … yönünden başvuru tarihi olan 14/08/2012 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 26/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacılar anne ve babanın her biri için 25.000,00 TL , davacı kardeş için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 65.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 08/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini yükseltmiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiş; davalılar … ve … vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacılar vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 11/12/2018 gün ve 2016/3282 E. 2018/11998 K. sayılı ilamı ile dava ticari dava olmakla Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanı içinde bulunduğundan usul yönünden bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davacı … için 47.347,32 TL, davacı … için 50.544,34 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … yönünden 13/11/2012 tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, davacı … için 18.000,00 TL, davacı … için 18.000,00 TL, davacı … için 11.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile tüm davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
2-) Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45/2. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53/3.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
3-) Dosya içeriğinden müteveffanın davalı … tarafından hatır için taşındığı sabittir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda mülga 818 Sayılı BK 43 maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece açıklanan ilkelere ve Yargıtayca da benimsenen oranlara göre fazla olacak şekilde hatır taşıması nedeni ile %25 oranında indirim uygulanmıştır. Hatır taşıması nedeni ile %20 oranında indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-) Davacılar, ihtiyari dava arkadaşı olup kabul edilen maddi ve manevi tazminat yönünden her bir davacı yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hükmedilen toplam maddi tazminat ve toplam manevi tazminat tutarları üzerinden tek vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
5-)Yasal, BK’nın 43. ve 44. maddesinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen kabul edilmesi halinde indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücreti taktir edilemeyeceği göz önüne alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde davalı yararına hatır taşınması nedeniyle yapılan indirimden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3), (4) ve (5)numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.