Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/9082 E. 2022/3414 K. 25.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9082
KARAR NO : 2022/3414
KARAR TARİHİ : 25.02.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 02.09.2020 tarih 2020/İHK-15467 sayılı kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalı … şirketinin trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan davacının araçtan inerken düşmesi neticesinde gerçekleşen trafik kazasında yaralandığını, iş gücü kaybına uğradığını, daha önce tahkim yoluna başvurduklarını ancak davanın usulden reddine karar verildiğini, aldıkları kusur raporuna göre davalının kazada kusuru olduğunu belirterek 5.500,00 TL sürekli iş göremezlik, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı tarafça daha önce aynı olayla ilgili başvuru olan 2019 E.21035 – K-2019/39345 sayılı dosyadan bahisle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği ve kesin hükme bağlanmış olduğu gerekçesiyle kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulması üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, ilk tahkim dosyasında davanın usulden reddine karar verilmesi nedeniyle bu dosyada kesin hüküm oluşturmayacağı, ifade tutanağında 11 yaşındaki davacının dolmuştan inerken spordan döndüğü için ayağında kramponlu ayakkabı olduğunu bu nedenle inerken ayakkabısının kayması neticesinde düştüğünü sürücünün kusur olmadığını açıklaması dikkate alınrak sürücünün kusuru bulunmadığı için davanın reddi gerektiğini ancak davalı vekilince itiraz yoluna başvurulmadığından itirazın reddi ile yetilmesi gerektiği belirtilerek itirazın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
HMK 266 madde (HUMK 275 md.) hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Elde edilen teknik bulgulara göre hakim bu oranı belirlemede ihlal edilen kuralları gözönüne almalıdır.
Haksız fiilden dolayı sorumlu olabilmek için kusurun bulunması şarttır.
Somut olayda İtiraz Hakem Heyetince, ilk tahkim dosyasında davanın usulden reddine karar verilmesinin bu dosyada kesin hüküm oluşturmayacağı yönündeki gerekçesi isabetli ise de, dosyada söz konusu kaza nedeniyle davacıya ait ifade tutanağı ve kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin savcılık kararı dışında başkaca bilgi bulunmamakta olup, kusur yönünden yapılan değerlendirmede kusur raporu alınmadan sadece davacının ifadesine göre kusur belirlenmesi hatalı olup eksik incelemedir.
Bu durumda İtiraz Hakem heyetince, kaza nedeniyle açılan soruşturma dosyasının eksiksiz olarak tamamının getirtilerek İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, davacı tarafça sunulan kusur raporu dahil dosyadaki tüm delillerin değerlendirildiği, gerekçeli denetime elverişli kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.