Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/8975 E. 2022/2613 K. 15.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8975
KARAR NO : 2022/2613
KARAR TARİHİ : 15.02.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 01/10/2020 tarih 2020/İHK 19412 sayılı kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 31.12.2017 tarihinde meydana gelen kazada davalının … si olduğu dolmuşta yolcu konumunda olan müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının ve 600,00 TL rapor ücretinin faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah ile talebini 260.643,00TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre talebin tamamen kabulü ile 260.643,00 TL tutarındaki tazminatının 04.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Sigorta A.ş den alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; bu karara davalı vekili, İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından Hakem Heyeti’ nin 10.04.2020 gün 2019E 114696 E K- 2020/30393 K sayılı kararının kaldırılmasına, Başvurunun usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Başvuru, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Başvuru sahibi vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik olarak düzenlenen raporda, Erişkinler İçin Engellilik Hakkında Yönetmelik esas alınarak rapor düzenlenmiş, hakem heyetince anılan rapor karara esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı itiraz edilmesi üzerine itiraz hakem heyetince; sunulan raporun başvuranın muayenesi yapılmadan evrak
üzerinden hazırlandığı, başvuranın arızaları ve kaza arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığının değerlendirilmediği, heyete KBB uzmanı, ortodonti uzmanı ve plastik cerrahi uzmanı dahil edilmediği, engelin sürekli olup olmadığının açıklanmadığı , yönetmeliğe uygun bir rapor sunulmadığı, dolayısıyla usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı gerekçesiyle davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir. Varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir.
Eldeki dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) yürürlüğünden sonra açılmıştır. HMK’nin 114. maddesinde dava şartları gösterilmiştir. Aynı yasanın 115/2. maddesine göre de; eksik olan bir dava şartının, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir. HMK’nin 114. maddesinde gösterilen dava şartı olarak belirlenen bir çok hususun tarafça giderilebilecek bir noksanlık olarak görüldüğü madde gerekçesinden de anlaşılmaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu” belirtilmiştir. Dairemiz uygulamalarında dava şartı olarak kabul edilen hususlarda eksiklik varsa dava usulden red edilmemekte bu eksiklik tamamlatılmaktadır.
Yine, maluliyete ilişkin alınacak raporların Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarınca, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre düzenlenmesi yeterlidir.
Buna göre, Uyuşmazlık Hakem Heyetince karara esas alınan maluliyet raporu kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun düzenlenmediğinden bu raporun karara esas alınmamasında isabetsizlik yok ise de, İtiraz Hakem Heyetince kaza tarihi (31.12.2017) itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca, usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla ATK 3.İhtisas Kurulu’ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre, karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 15/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.