Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/8921 E. 2022/3214 K. 23.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8921
KARAR NO : 2022/3214
KARAR TARİHİ : 23.02.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 28/11/2018 tarihinde davalı tarafından kasko sigorta poliçesine bağlı ihtiyari mali mesuliyet sigortası ile teminat altına alınan aracın sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL hasar onarım bedelinin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 76.459,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 76.459,00 TL tazminatın 27/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazının reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davalı vekili bilirkişi raporunda aracın rayiç değerinin yüksek belirlendiğini, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvuran tarafından dosyaya sunulan ve davacı tarafından trafik sigortacısına karşı açılan 2019.E.90251 sayılı başvuru kapsamında sigorta eksperinden alınan bilirkişi raporunun mevcut dosya içeriğine uygun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle hükme esas alınmış ise de davacı tarafından aracın tamir edildiğinin beyan edildiği ve dosyaya 4 adet fatura sunulduğu ancak hükme esas alınan raporda hasar miktarının bilirkişi tarafından hasar fotoğrafları dikkate alınarak kaza konusu ortaya çıkan ve kanaatince değiştirilmesi ve onarılması gereken parçaların kaza tarihindeki fiyatları üzerinden listesi ve onarım işçileri değerlendirilmek suretiyle hasar miktarının belirlendiği, davacı tarafından sunulan faturaların dikkate alınmadığı görülmektedir.
Şu durumda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olmaması nedeniyle davacının sunduğu faturalar değerlendirilmek suretiyle makine mühendisinden dosyadaki tüm bilgi ve belgeler gözetilerek yeniden rapor alınması ve gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
3- 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.
Açıklanan nedenlerle; Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı yararına hükmedilecek vekalet ücreti için yukarıda adı geçen Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilerek AAÜT’nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve İtiraz Hakem Heyetince davalı … vekilinin bu yöne ilişkin itiraz başvurusunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş olup bu husus bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.