Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/8770 E. 2022/3012 K. 22.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8770
KARAR NO : 2022/3012
KARAR TARİHİ : 22.02.2022

MAHKEMESİ : Bayat (Çorum) Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı, davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 11/04/2016 günü davacının yolcu olduğu traktörde meydana gelen trafik kazasında,müvekkilinin yaralanarak %5 oranında malul kaldığını, bu nedenle HMK 107.maddesi gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulü ile sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 240.989,26 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 19/04/2017 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkmesince davalı vekilinin istinaf talebi esastan reddedilmiş,işbu karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’ine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda,mahkemece yargılama sırasında alınan Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun 07/05/2019 tarihli maluliyet raporunda davacının kazadan kaynaklı olarak sürekli iş göremezliğinin %32, geçici iş göremezliğinin 9 ay olduğu rapor edilmiş ve işbu rapora göre karar verilmiş ise de söz konusu raporun kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmelik hükümlerine göre hazırlandığı ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde mahkemece davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, ATK İhtisas Kurulu’ndan ek rapor alınıp sonucuna göre,temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirlen yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.