YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8634
KARAR NO : 2022/8569
KARAR TARİHİ : 09.06.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/12/2019 tarihli dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulüne dair verilen 19/08/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalı … şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın 22/08/2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile hurdaya ayrıldığını, davalı … şirketine yapılan başvuru sonucu şirketin ÖTV tutarı düşülerek ödeme yapmak istediğini ancak gerçek zarar hesabı yapılırken ÖTV tutarının mahsup edilmemesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
09/04/2020 tarihli dilekçe ile talebini 178.376.00 TL ‘ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvuru sahibinin talebinin kabulüne 178.376 TL tazminatın 02/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin itirazının vekalet ücreti yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
UHH tarafından; davalı şirketin ÖTV’li tutar üzerinden tazminatı ödemesi gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7/2. maddesinde; “Bu Kanuna ekli; (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi mallardan;
a) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, sakatlık derecesi %90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından,
b) (Ek alt bent: 06/02/2014-6518 S.K./56. md) 87.03 G.T.I.P. numarasında yer alan (motor silindir hacmi 2.800 cm3’ü aşanlar, bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilenler, sürücü dâhil 8 kişiye kadar oturma yeri olan binek otomobilleri, yarış arabaları, arazi taşıtları hariç), yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi istiap haddinin %50’sinin altında olanlar ile sürücü dâhil 9 kişilik oturma yeri olanların engellilik durumlarının araçları bizzat kullanamayacak ve sürekli olarak tekerlekli sandalye veya sedye kullanmalarını gerektirecek nitelikte olduğunu ilgili mevzuat çerçevesinde alınan engelli sağlık kurulu raporuyla tevsik eden ve engellilik derecesi % 90 veya daha fazla olup tekerlekli sandalye veya sedye ile binilmesine ve seyahat edilmesine uygun tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından,
c) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm’ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm’ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından,
d) (Değişik alt bent: 06/02/2014-6518 S.K./56. md) Bu bendin (a), (b) ve (c) alt bentleri kapsamındaki araçların aynı alt bentlerde belirtilen malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabından sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hâle gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında, bu alt bentler kapsamındaki araçları hurdaya çıkaran malûl ve engelliler tarafından, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı…. vergiden müstesnadır” düzenlemeleri yapılmıştır.
30/04/2010 tarih ve ÖTV-2/ 2010-3 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Sirküleri/12 “İstisnadan Yararlanılan Aracın Hurdaya Ayrılması” başlıklı 3/g maddesinde ise; “Kanunun 7 nci maddesinin 2 numaralı bendi kapsamında düzenlenen istisnadan yararlanılarak ilk iktisabı yapılan araçları, 5766 sayılı Kanunun 19/c maddesinin yürürlüğe girdiği 1/7/2008 tarihinden önce veya sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu hurdaya çıkaran malul ve engelliler, istisnadan yararlanılan aracın ilk iktisabından itibaren 5 yıl geçmemiş olsa dahi, 1/7/2008 tarihinden itibaren yeni bir aracı iktisap etmeleri halinde ÖTV istisnasından yararlanabileceklerdir” düzenlemesine gidilmiştir.
Buna göre; Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 7/2-d maddesiyle, ilk iktisabından sonra …kaza sonucu hurdaya çıkarılmasında… beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabının ÖTV’den muaf olduğu belirtilmiştir. Yani, aracın trafik kaydının silinip aracın hurdaya ayrılmasından sonra, aynı cinsten aracın beş yıl içindeki ilk iktisabında ÖTV muafiyet hakkı devam etmektedir.
Somut olayda; davalı şirkete sigortalı engelli aracının, davaya konu 22.08.2019 tarihli kazada pert kabul edildiği; aracın 02/06/2019 – 2020 vadeli poliçe ile davalı nezdinde kasko poliçesiyle sigortalandığı; davaya konu edilen rizikonun poliçe vadesi içinde gerçekleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacılar murisi, aracını yukarıya alıntılanan yasal düzenlemeler gereği ÖTV bedeli ödemeksizin (vergi muafiyetinden yararlanarak) iktisap etmiş; aracın sigortası, bu husus dikkate alınmadan (rayiç bedel) üzerinden yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; yasal imkandan yararlanılarak ÖTV bedeli ödenmeden edinilip kasko ettirilen aracın tam zayi olması nedeniyle, davacının edinimi sırasında ödemediği ÖTV bedeli dahil olacak şekilde ve ÖTV indirim klozu dikkate alınmadan tazminata karar verilmesi doğru değildir Bu durumda, yukarıda anılan maddeler uyarınca; ayrıca 3. bentte gösterilen bozma nedeni birlikte değerlendirilerek bilirkişiden ek rapor alınarak ÖTV düşülerek tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli olmamıştır.
3-Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.1.2.1 maddesi hükmü uyarınca, “Onarım masrafları, sigortalı taşıtın, rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği taktirde sigortacının malı olur.”
Hasarlı aracın kimin uhdesinde kalacağı hususunda sigortalıya seçimlik hak tanınmıştır. Sovtajın sigortalı tarafından talep edilmemesi halinde, sigortacıda kalacağı anlaşılmaktadır.
Kasko Sigortası Genel Şartları’nın (KSGŞ) B.3.3.1.2. maddesi; “onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde sigortacının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere hasar anındaki sigorta değeri ödenir. Bu durumda aracın Karayolları Trafik Yönetmelik’inin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur. Onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda aracın Karayolları Trafik Yönetmelik’inin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez” şeklindedir.
Yukarıda belirtilen düzenlemeler ışığında hakem heyetince, sovtajın kimde kalacağı konusunda davacının açık beyanı alınarak, hurda çekme belgesi sunulup sunulmayacağı da değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE ve aşağıda dökümü yazılı 80,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 09/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.