Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/8479 E. 2022/927 K. 20.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8479
KARAR NO : 2022/927
KARAR TARİHİ : 20.01.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacı … vekili Av. … tarafından, davalı …Ş. aleyhine 16/08/2018 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen 24/02/2019 günlü kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyeti’nce davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile başvurunun kısmen kabulüne dair verilen 27/05/2019 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu 66 AZ 428 plaka sayılı aracın yapmış olduğu tek taraflı meydana gelen kaza sonucunda sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve % 23 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.100,00 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle taleplerini 204.508,20 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, alınan maluliyet raporunun yönetmelik hükümlerine uygun olmadığını belirterek başvurunun reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun kabulü ile 204.508,20 TL’nin 09/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş; bu karara, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davalının itirazının hatır taşımasına yönelik olarak kısmen kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 163.606,56 TL’nin 09/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzük’ü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir
Somut olayda davacı vekilince dosyaya sunulan 03/01/2019 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan raporda; davacının, anksiyete bozukluğu ve kas iskelet sistemindeki arazları nedeniyle tüm vücut fonksiyon kaybı oranı 30/03/2013 tarih, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri ve ekindeki cetveller uyarınca %23 olarak hesaplanmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınarak talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili ise kaza ile davacının psikolojik rahatsızlığı arasında illiyet bağı olmadığını savunmaktadır. Davacının maluliyetin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun da belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Bu nedenlerle bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, davacı için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarından kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, ankisiyete bozukluğunun bakiye ömür boyunca süreklilik arz edip etmediği ve sürekli değilse ne kadar süre devam edeceği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2 ve 3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.