Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/8427 E. 2022/4218 K. 08.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8427
KARAR NO : 2022/4218
KARAR TARİHİ : 08.03.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 23/11/2018 tarih 2018/İHK-10261 sayılı itirazın KISMEN KABULÜNE dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Başvuran (davacı) vekili; davacıya ait aracın davalıca genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucu hasarlandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 203.824,67 TL hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf (davalı) vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile taleple bağlılık ilkesi gereği 203.824,67 TL hasar bedelinin 08/01/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulü ile, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulüne, 14.287,00 TL hasar bedelinin 08/01/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi hasarın tazmini istemine ilişkindir.
Davaya konu olay, dava dışı sürücü … ’nun sevk ve idaresinde olan ve davalıca genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka numaralı hususi otomobilin 08/12/2017 tarihinde Beysu Kent istikametinde seyir halinde iken, Hacettepe Kavşağına gelip dönüş yapmak istediği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çarpması ve devamında aracın yağ uyarısı vermesi sonucu meydana gelmiştir.
Dosya arasında bulunan 14/02/2018 tarihli eksper raporunda hasarın niteliği ve onarımı ile ilgili çalışmalar bölümünde, meydana gelen kaza sonrası aracın 3 km daha seyrine devam ettiği ve buna bağlı olarak aracın motor kısmında artan hasar meydana geldiği belirtilerek parça ve işçilik tutarı ile birlikte artan hasar miktarı toplam 203.824,67 TL olarak hesaplanmıştır.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından makine mühendisi bilirkişiden alınan 29/05/2018 tarihli raporda, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, ancak bu kusurun ağır kusur ya da kasıtlı kusur olarak değerlendirilemeyeceği, kazadan sonra çalışmaya devam eden aracın motorunun yağ karterinin delinmiş olabileceği, ancak sürücünün ilk aşamada bunu düşünemeyeceği, kaza yapılan kavşağın yaya ve araç trafiği yönünden yoğunluğu dikkate alındığında, sürücünün aracı uygun bir yere çekerek durdurmasının normal bir davranış olduğu ve bu aşamada fazla hız yapılamayacağı, kazanın başlangıcı, gelişimi ve sonucu değerlendirildiğinde, yağ karterindeki deliğin aracın sürüşü esnasında değişen basınç oranı dikkate alındığında motor yağının hızlı bir şekilde boşalabileceği varsayımının kaza ile uyumlu olmadığı, bu nedenle sürücünün kaza yerinden 3 km bir mesafe daha gittikten sonra yağ basınç uyarısını gördüğü ve motoru stop ettiği sonuca varıldığı belirtilerek kaporta ve motor aksamında meydana gelen toplam hasarın 225.000,00 TL olduğunu belirtmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyetince taleple bağlı kalınarak 203.824,67 TL hasar bedeline hükmedilmiştir. Hakem kararına karşı davalıca itiraz edilmiş ve aracın kazadan sonra birden fazla kez yağ uyarısı verdiğini, ancak sürücünün buna rağmen 3 km daha sürüşüne devam ederek artan hasara sebebiyet verdiğini, basiretli bir sürücünün yapmaması gereken bu durumun teminat dışı olduğunu, hesaplanan bedelin fahiş olduğunu ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek itiraz etmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından alınan 29/05/2018 tarihli rapor ile 14/02/2018 tarihli eksper raporu arasında çelişkiler bulunduğu belirtilerek, çelişkilerin giderilmesi ve davalının itirazlarını da karşılayacak şekilde yeni bir rapor alınmış, İTÜ Makine Fakültesi öğretim üyesinden alınan 16/11/2018 tarihli raporda, dava konusu motor hasarının sigortalı araç sürücüsünün aracın yağ ikaz uyarısına uymayarak 3 km daha sürüşü nedeniyle meydana geldiğini, sigortalı aracın arıza kaydında belirtilen “check-kontrol mesajı: motor yağı basıncı! Dikkatli bir şekilde durulmalıdır.” mesajının uyarı olarak sürücü tarafından görüldüğü bilgisinin yer aldığını, aracın bu ikazı verdiği km ile aracın durdurularak çekici çağrıldığı yer arasında yaklaşık olarak 3 km fark olduğunu, sürücü yağ basınç kontrolü mesajını görür görmez durmuş olsa idi, aracın motorunda oluşan yatak sarması hasarının meydana gelmeyeceğini, sürücünün aracın uyarısını dikkate almadığını ve motorun tamamen yağsız kalmasına ve yatak sarmasına neden olduğunu belirterek, meydana gelen motor hasarında sürücünün zarar artırıcı kasti davranışının olduğunu, davalı … şirketinin sorumlu olabileceği hasar bedelinin 14.287,00 TL olduğunu açıklamış, İtiraz Hakem Heyeti tarafından iş bu rapor hükme esas alınmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin olup,davaya konu artan motor hasarından davalı … şirketinin sorumlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek
uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK.nun 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Dosyadaki belge ve bilgilerden, davaya konu kazanın meydana geldiği saat itibariyle kazanın olduğu yolda araç trafiğinin yoğun olması, sürücünün ilk aşamada aracı durduramamış olma ihtimalinin kuvvetli olması, sigortalı araç sürücüsünün yağ basıncı ikaz lambasını gördükten sonra bir süre daha yoluna devam etme eylemi ve buna bağlı olarak motorda meydana gelen hasar, kasko sigorta poliçesi kapsamına değerlendirilse de, dava dışı sürücünün bu eylemi zararı artıran müterafik kusur olarak değerlendirilerek, motorda meydana gelen artan hasar da dahil olmak üzere gerçek zarar belirlendikten sonra, yukarıda açıklaması yapılan TBK’nın 52. maddesinde belirtilen ölçülere göre hasar bedelinden uygun bir miktar indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; İtiraz Hakem Heyeti kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.