Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/8360 E. 2022/2878 K. 21.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8360
KARAR NO : 2022/2878
KARAR TARİHİ : 21.02.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacılar …, … , … ve … vekilleri Av. … tarafından, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine 25/04/2017 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazlarının reddine dair verilen 22/12/2017 tarih ve 2017/İHK-5453 sayılı kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
KARAR
Davacılar vekili; 29/12/2016 tarihinde davalıya trafik sigortalı ve davacılar desteği/eşi,annesi,kızı olan destek … ’nun yolcu olduğu aracın köprüden geçmek isterken sel sularının etkisi ile dereye yuvarlanması sonucu meydana gelen kaza neticesinde desteğin vefat ettiğini, aracın bir gün sonra dere yatağında köprüye 10 metre uzaklıkta bulunduğunu, davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için 5.100,00 TL ve diğer davacılar için 10,00’e TL olmak üzere toplam 5.130,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24/08/2017 tarihli dilekçesiyle davacı eş Saim Mustafa için talebini 40.070,00 TL artırarak, diğer davacılar için fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu belirtilerek, toplam talep 40.100,00 TL ye yükseltilmiştir.
Davalı vekili; ölüm olayı trafik kazası sonucu değil sel nedeniyle meydana geldiğinden sigorta teminatı kapsamında olmadığını, diğer yandan sürücünün olay nedeniyle kusurundan bahsedilemeyeceğinden talebin reddi gerektiğine savunmuştur,
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; aracın işletilme halinde olduğu, mücbir sebebin davalı tarafından kanıtlamadığı, PMF tablosu ve progresif rant yöntemiyle yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, SGK dan alınan cevaptan rücuya tabi bir ödeme yapılmayacağının anlaşıldığı gerekçesiyle; başvurunun kabulü ile davacı … için 40.700,00 TL, davacı … için 10,00 TL, davacı … için 10,00 TL, davacı … için 10,00 TL olmak üzere toplam 40.100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; sürücünün dere üzerindeki köprüden geçmek isterken aracın dereye sürüklendiği, kazanın münferit sel olayından değil sürücünün gerekli önlemleri almaksızın aşırı yağışlı ortamda aracı kullanmaya devam etmesi sonucunda gerçekleştiği, işletme tehlikesi nedeniyle zararın sigorta teminatı kapsamında bulunduğu gerekçesiyle, davalının itirazının reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle her ne kadar Dairemiz içtihat değişikliği nedeniyle TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak hesap yapılmaması doğru görülmemiş ise de, Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 E.-2020/40 K. sayılı kararı gereği, destek tazminatı hesabında yeni … Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması ve 1.8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden uygulanmasının mümkün olmaması nedeniyle, karara esas alınan rapordaki hesap biçiminin davalı lehine olması ve aleyhe bozma yasağı gereği bozma sebebi yapılamayacağından, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamasına, SGK tarafından davacılara yapılan bir ödemenin bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı … lehine 4.757,70 TL vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itirazı reddedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik’in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK’nın 370.maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı … yönünden vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının hüküm kısmının (3) nolu bendinde yer alan “4.757,70 TL” rakamı çıkartılarak yerine “1.980,00 TL” rakamının yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.