Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/832 E. 2021/3158 K. 16.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/832
KARAR NO : 2021/3158
KARAR TARİHİ : 16.06.2021

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalılar vekili tarafından talep edilmiş, davacılar vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15/06/2021 Salı günü davacı vekili Av. … ile davalılar vekili Av. … geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl ve birleşen ek davada davacılar vekili, davacılar … ve …’in oğlu, … ve …’in ise kardeşleri olan muris …’in davalılardan …. San. Tic. Ltd. Şirketinde çıraklık sözleşmesine istinaden çalışırken 18/09/2013 tarihinde üzerine 300 kg ağırlığında su pompasının düşmesine bağlı vefat ettiğini, davalı şirketin ortakları olan … ve … ile ustabaşı olan davalı …’ın davalı şirket ile beraber zarardan sorumlu olduklarını belirterek; asıl davada, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir davacı için ayrı ayrı 100,00 TL olmak üzere 400,00 TL maddi tazminat ve 115,000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 115,400,00 TL alacağın davalılardan tahsilini talep etmiş; asıl davada ıslah ile maddi tazminat talebini davacılardan … için 47.057,66 TL ye, … yönünden 49.852,60 TL ye yükseltmiş; birleşen ek davada da önce dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her bir davacı için ayrı ayrı 100,00 TL olmak üzere 400,00 TL maddi tazminat talep etmiş; sonra ıslah dilekçesi ile talebini davacılardan … için 82.681,00 TL ye, … için ise 85.075,00 TL ye çıkartmıştır.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleşen dosyada davalılardan … ve …’ın olayda kusur ve sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesi bu davalılar yönünden talebin reddine; asıl ve birleşen davada davacılardan … ve …’in maddi tazminat taleplerinin reddine, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne; davacılar … ve … yönünden ise bilirkişi raporu hükme esas alınarak asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 373/4 maddesi; “Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmünü, geçici 3/2 maddesi; “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.” hükmünü içermektedir.
Temyize konu dosyada asıl dava yönünden Çorum 2. İş Mahkemesince bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen 26/05/2016 tarih ve 2014/210-2016/200 sayılı kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 23/01/2019 tarih ve 2018/6133-2019/405 sayılı kararı ile görev yönünden bozulduğu, dolayısıyla asıl davanın Yargıtay denetiminden geçtiği anlaşılmaktadır. Yukarıda zikredilen geçici 3/2 madde gereğince bir dosyada 20.07.2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HUMK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle asıl ve birleşen ek davaya yönelik olarak Bölge Adliye Mahkemesi’nin vermiş olduğu istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararı yok hükmünde olup, Dairemiz temyiz incelemesi yapmakla görevli ve yetkili olduğundan Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2021/43 esas 2021/143 sayılı kararının kaldırılmasına ve temyiz incelemesi yapılmasına karar vermek gerekmiştir. Buna göre,
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmelidir.
2- Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Asıl davada maddi tazminat talebi 30/03/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile davacılar … ve … yönünden arttırılmış, ancak mahkemece asıl davada maddi tazminat talebinin bu davacılar yönünden tam kabulüne karar verildiği belirtilmesine rağmen, ıslah ile arttırılan kısım yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesis edilmemiştir. HMK 297/2 maddesi uyarınca taleplerin her biri hakkında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurulması zorunludur. Karar, belirtilen sebeple anılan kanun hükmüne aykırı olup bozulması gerekir.
SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2021/43 esas 2021/143 sayılı kararının kaldırılmasına; yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenler ile tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının taraflar yararına BOZULMASINA 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 16/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.