YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/825
KARAR NO : 2021/2735
KARAR TARİHİ : 09.06.2021
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nun 355 ve 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi olan Manisa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/292 Esas- 2020/93 Karar sayılı 13/11/2020 tarihli kararın onanmasına 6100 sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (a-4) bendinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” hükmü gereğince esası incelenmeden kaldırılmasına, düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların olay tarihinde Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ve Manisa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı olarak görev yaptığını, davalıların talimatı ile zabıta görevlilerinin müvekkiline ait işyeri önünde mal yüklenip, indirilmesi sırasında sürekli idari para cezası uyguladıklarını, söz konusu idari para cezalarına Sulh Ceza Mahkemesinde yaptıkları itiraz üzerine cezaların kaldırılmasına karar verildiğini, davalıların bulundukları kamu görev ve yetkilerini davacı işletme aleyhine keyfi ve kasıtlı olarak kullandıklarını, davalıların bu davranışları nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı … vekili; müvekkilinin yürütmekte olduğu Belediye Başkanlığı görevi dolayısıyla kamu görevlisi sıfatına sahip olduğunu, müvekkilinin kamu görevini ifa ederken kamu hukukundan kaynaklanan yetkilerini kullandığını, bu nedenle davanın Manisa Büyükşehir Belediyesi aleyhine idari yargı merciinde açılması gerektiğini, davanın yargı yolu ve husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca davacının iddialarının da doğru olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili; müvekkilinin yürütmekte olduğu Manisa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı görevi dolayısıyla kamu görevlisi sıfatına sahip olduğunu, müvekkilinin kamu görevini ifa ederken kamu hukukundan kaynaklanan yetkilerini kullandığından, davanın Manisa Büyükşehir Belediyesi aleyhine idari yargı merciinde açılması gerektiğini, ayrıca davacının iddialarının da doğru olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığının verdiği idari para cezaları nedeniyle davacının zarar gördüğü anlaşılmakla birlikte davalılarca keyfi olarak idari kararlar alınmış olduğu kabul edilse bile idari kararların iptaline yönelik davacı tarafça herhangi bir başvuruda bulunulmadığı, hukuki geçerliliğini sürdüren idari kararlar nedeniyle uğranılan zarar karşılığı maddi ve manevi tazminatın ödenmesi istemiyle açılan davanın adli yargıda görülemeyeceği, idari yargının görevli olduğu, kamu görevlilerinin görevini yerine getirirken kusurlu davranmaları nedeniyle oluştuğu iddia edilen zararlara ilişkin tazminat davalarının Anayasanın 129/5 ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 13.maddesi uyarınca idare aleyhine açılabileceği, taraflar arasındaki çekişmeye bakma yetkisinin idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle dava dilekçesinin yargı yolu itibariyle reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekilli tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davaya konu iddia nedeniyle ancak kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak idare aleyhine idari yargı yerinde dava açılabileceğinden Anayasanın 129/5, 657 Sayılı DMK’nun 13. maddeleri gereğince Adli Yargıda idareyi temsil eden davalı belediye başkanı ve daire başkanı olan memurlar hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken; ilk derece mahkemesince kişiler aleyhine idari yargı yerinde dava açılamayacağı göz ardı edilerek davanın yargı yolu sebebi ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (a-4) bendinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” hükmü gereğince esası incelenmeden kaldırılmasına, düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nun 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK’nın 373. maddesi uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın onama harcına mahsubuna, 09/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.