Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/7387 E. 2021/10842 K. 22.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7387
KARAR NO : 2021/10842
KARAR TARİHİ : 22.12.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 11/04/2019 tarih 2019/İHK 4083 sayılı kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 27.07.2017 tarihinde meydana gelen üç araçlı kazada davalının zorunlu mali sorumluluk sigortası olduğu aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpması neticesinde davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50,00 TL sürekli işgöremezlik, 50,00 TL geçici işgöremezlik tazminatının davalıdan temerrüt tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah ile talebini 76.709,00 TL’ye yükseltmiştir.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre başvurunun kabulüne 76.709,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 28.08.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine, 50,00 TL geçici işgöremezlik tazminatının başvuran üzerinde bırakılmasına,
karar verilmiş; bu karara davalı vekili, İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından İtiraz eden Neova Sigorta A.Ş vekilinin itirazının kısmen kabulüne, İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına, başvuran talebinin kısmen kabulü ile 57.606,75 TL tazminatın 28/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Neova Sigorta A.Ş’den tahsili ile başvurana verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate
alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen 11/05/2018 tarihli KTÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporuna göre, kişide kazadan dolayı meydana gelen nevrotik stresle ilgili ve somatoform bozukluklar, (yaygın anksiyete bozukluğu panik bozukluğu, fobi konversiyon bozukluğu somatizasyon bozukluğu) şikayetlerine bağlı olarak Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranı %13 olarak belirlenmiştir. Adı geçen rapor kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş, önceki tedavi evrakları incelenmiş ve 5 doktor tarafından imzalanmış ise de, raporda söz konusu psikolojik bozuklukların kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı irdelenmemiş olup, raporu düzenleyen doktor bilirkişiler içerisinde psikiyatri uzmanı bulunmamaktadır. Rapor bu haliyle karar vermeye elverişli değildir.
Bu durumda, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasında getirtildikten sonra, davacının muayenesi de yapılarak aralarında psikiyatr doktorun da bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınarak, 11/05/2018 tarihli KTÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporu da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, sürekli olup olmadığı sürekli ise aynı oranda dava edip etmeyeceği tespit edilerek, davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilmek kaydıyla, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru olmayıp İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.