Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/710 E. 2022/8591 K. 13.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/710
KARAR NO : 2022/8591
KARAR TARİHİ : 13.06.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; davacının denetim sırasında ve sonrasında el konulan çayların kaçak olmadığını gösterir fatura ve belgeleri ibraz edememesinin davacı kusurları ile birlikte değerlendirildiğinde zararın artmasında müterafik (bölüşük) kusuru bulunduğu söylenebilirse de bu durumun mahkemenin istemin tümden reddine karar vermesini gerektirmeyeceği gibi ancak hükmedilecek tazminat miktarından uygun miktarda indirim sebebi olabileceğinden, tazminattan indirim sebebi olabilecek gerekçelerle istemin tümden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun düşmediğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davaya konu çayların Tas-İş tarafından tasfiye ve satışının yapıldığı, satış nedeniyle davacıya 17.400,00 TL’nin ödenmesi nedeniyle 22/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun 10. sayfasındaki tabloda yer aldığı üzere davacının bakiye zararının ödeme sonrası 68.576,52 TL olduğu gerekçesiyle, söz konusu tutardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak, davanın kısmen kabulü ile davacının 54.861,21 TL tutarında maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesine göre; hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Kural olarak, mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Mahkemece hükmedilecek tazminatın belirlenmesinde dava edilen sonuç istemin aşılıp aşılmadığının incelenmesi zorunludur.
Somut olaya gelince; davacılara ait çay ve araca kaçak olduğu iddiasıyla el konulmuşsa da Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 2001/66 esas ve 2006/219 karar sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporunda el konulan çayların Trabzon Tas-İş’in ihale ile tasfiyeye tabi tutulan çayları olduğu, buna dair faturaların da ceza dosyasına ibraz edildiğinin belirtildiği, sanıklar hakkında üzerlerine atılı suçların bir kısmından beraat, bir kısmından da zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma ve iade kararı verildiği, kararın Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 18/12/2008 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacılar vekilince, el konulan çay bedellerine ilişkin talep açıklanırken çayların ucuza tasfiye edilmesi, olması gerekenden daha düşük fiyatla satılması nedeniyle aradaki fark kadar oluşan zararın el koyma tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunulmuştur. Mahkemece hükme esas alınan 22.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda ise önce tasfiye tarihinde olması gereken çay bedeli tespit edilmiş, bu bedele 01.05.2001 tarihinden itibaren faiz işletilmiştir. Dava tarihi olan 18.10.2007 tarihi itibariyle ana para ve faiz miktarı toplanmış, sonuç rakama da ödeme tarihi olan 18.12.2008 gününe kadar tekrar faiz işletilerek bulunan bedelden tasfiye bedeli olan 17.400,00 TL düşülmüş ve sonuç 68.576,52 TL’den %20 oranında müterafik (bölüşük) kusur indirimi yapılarak hesaplanan 54.861,21 TL’nin davacıların zararı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Şu durumda, mahkemece el konulan çayların tasfiye tarihi itibariyle gerçekte satılması gereken toplam bedeli olan 23.986,77 TL ile tasfiye bedeli arasındaki fark belirlenerek bu miktarın el koyma tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.