Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/6758 E. 2021/11269 K. 28.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6758
KARAR NO : 2021/11269
KARAR TARİHİ : 28.12.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karar karşı davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 19/05/2020 tarih 2020/İHK-8091 sayılı davalıların itirazlarının ayrı ayrı reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Başvuran vekili, 08/12/2018 günü davalı … tarafından … poliçesi ile sigortalı araçta müvekkilinin yolcu konumunda olduğunu, sigortası olmayan ve plakası da tespit edilemeyen bir araç ile müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını belirterek şimdilik 25.00,00 TL davalı …’den, 25.000,00 TL de davalı … Hesabından olmak üzere toplam 50.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; ıslahla talebini 109.940,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 109.940,00 TL sürekli iş göremezlik zararının 07/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; karara, davalılar tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince, davalıların itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiş; itirazın reddine dair karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir
1- Başvuru, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Başvuru sahibi vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik olarak düzenlenen rapor, Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 09/07/2019 tarihli raporuna göre başvuranın %11.6 oranında sürekli iş göremezliği olduğu bildirilmiştir. Ne var ki, anılan bu rapor ile 20/02/2019 tarihli resmi gazetede Çocuklar için Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe göre (ilgili cetvelde özür oranları olmadığından Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe) göre maluliyet oranı belirlendiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, 08/12/2018 olan kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup, kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre rapor düzenlenmiştir. Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağının incelenmesinde, davacının yolcu olduğu araca çarptığı iddia edilen beyaz renkli binek aracın olay yerinde bulunmadığı ve plakasının da belli olmadığı gerekçesiyle kusur tespitinin yapılamadığı bilgisinin yer aldığı, dosyada başkaca bir kusur raporu bulunmadığı ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince davalıların kusur oranlarının %100 olarak esas alındığı hesap raporu dikkate alınarak sonuca gidildiği, dolayısıyla bu hali ile dosyada kusur oranları netleştirilmeden hüküm tesisi yoluna gidildiği, kusura yönelik davalılar tarafından itiraz yoluna başvurulduğu, ancak İtiraz Hakem Heyetince davalıların kusura yönelik itirazlarının reddedildiği anlaşılmaktadır.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki dosyada bulunan tüm evraklar birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık İtiraz Hakem Heyeti tarafından, başvurunun kabulüne ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 14.394,30 TL vekalet ücretine karar verilmiş, davalıların vekalet ücretine ilişkin itirazları da İtiraz Hakem Heyetince reddedilmiştir.
Sigortacılık Kanununun 30. maddesinin 17. fıkrası ve 19/01/2016 tarihli, 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasında vekalet ücretine ilişkin düzenleme getirilmiş, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 17. maddesi, 2. fıkrasında da, vekalet ücretinin tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibi lehine vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi 2. fıkrası gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nisbi vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı … vekili ile davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili ile davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … Sigorta A.Ş. ile …’na geri verilmesine 28/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.