YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6639
KARAR NO : 2021/10264
KARAR TARİHİ : 14.12.2021
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkime ilişkin tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 13/08/2016 tarihinde, müvekkilinin, yolcu olduğu araç ile davalılardan Mapfre Sigorta nezdinde sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak %19 kalıcı maluliyetinin oluştuğunu bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50,00 TL maddi tazminatın Mapfre Sigorta AŞ’den, 5.000,00 TL maddi tazminatın Anadolu Anonim Türk Sigorta AŞ’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerini 159.886,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulü ile 127.908,80 TL maddi tazminatın 01/08/2019 tarihinden itibaren işlyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Anonimin Türk Sigorta Şirketinden alınarak başvurana ödenmesine davalı … AŞ aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklı bedensel zarara ilişkin maddi tazminat istemidir.
İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütden yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
Karayolları Trafik Kanununda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde:
“Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadır:
a)İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
b)İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c)İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d)Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
e)Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f)Manevi tazminata ilişkin talepler.”
hükmü ile, zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış; burada örnekseme yoluna gidilmeyip; tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
Somut olayda davacı vekili, müvekkili Mümin’in yolcu olduğu araçta meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, davasını müvekkilinin yolcusu olduğu aracın zorunlu trafik sigorta şirketine ve karşı aracın sigorta şirketine yöneltmiştir. Karşı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması nedeniyle davalı … AŞ yönünden davanın reddine karar verilmiş, davacının yolcusu olduğu aracın kazada tam kusurlu olması hasebiyle davalı … Şti. hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı savcılık soruşturma dosyasındaki ifadesinde ve Sivas 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/103E-2019/978K sayılı dosyasındaki beyanında “Adıyaman Menzil’e gitmek üzere araç kiraladıklarını, kira sözleşmesini kendisinin imzaladığını” beyan etmiştir. 13.08.2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi fotokopisinin eldeki dosya içinde, soruşturma evrakları arasında olduğu görülmüş ancak aracın ne kadar süreliğine kiralandığının sözleşmede belirtilmediği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacının kira sözleşmesi ile aracın kiracısı olması karşısında, aracı uzun süreli kiralayıp kiralamadığı ve buna bağlı olarak işleten sıfatını alıp almadığı değerlendirilmeden davanın kabulüne karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazları reddedilmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu 92. maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3.b maddesinde “işleten tarafından ileri sürülecek tazminat talepleri”nin teminat kapsamı dışında kalacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre işletenin, işleten olarak kendi sorumluluğunu üstlenen davalı zorunlu trafik sigortacısından tazminat talebinde bulunması mümkün değildir.
Bu durumda zorunlu trafik sigortasının, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı gözönünde bulundurularak, aracın kiracısı olan davacının işletenlik sıfatının belirlenmesi için kira sözleşmesinin varsa sözleşme ekleri ve ödeme vb. benzeri
../…
belgelerin celbi ile aracın uzun süreli kiralanıp kiralanmadığının ve aracın sigortacısı davalı … AŞ karşısında üçüncü kişi sayılıp sayılamayacağı tartışılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı … A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı … A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … AŞ’ye geri verilmesine, 14/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Başvurucunun aracın kiracısı olarak K.T.K 3. md. uyarınca “farazi işleten” sıfatı vardır. Farazi işleten sıfatı olaydan zarar gören üçüncü kişilerin zararlarının karşılanması içindir. …’nin sorumluluğu devam eder. Sigortanın akidi değildir. KTK 92. maddede sözü edilen işleten …’nin akidi olan sigortalıdır. Olayda … genel şartları uyarınca herhangi bir rücu şartı varsa (alkol-ehliyetsizlik-istiap haddinin aşılması) sigorta şirketi farazi işleten olan kiracıya dönemeyecektir. Kendi akidi olan sigortalıya rücu edebilecektir.
Açıklanan bu maddi ve hukuksal nedenlere göre davacı malik ve sigortalı olmayıp araçta yolcudur. Dolayısıyla yolcusu olduğu aracın …’inden bedensel zararını isteyebilecektir. Bu nedenle bozma nedenine göre incelenmeyen diğer temyiz itirazlarının incelenmesi gerekirken, sayın çoğunluğun yazılı şekildeki bozma gerekçesine katılmıyoruz.