Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/6477 E. 2021/9908 K. 07.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6477
KARAR NO : 2021/9908
KARAR TARİHİ : 07.12.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin kabulüne dair verilen karara davalı vekilinin itirazının reddine dair kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R

Davacı vekili; 21/05/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, talebini 42.717,58 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili talebin reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince talebin kabulü ile, 42.717,58 TL’nin 19/07/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş, davalı vekili karara itiraz etmiş, İtiraz Hakem Heyeti’nce davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, iddianame içeriğine göre sigortası olmayan araç sürücüsü seyir halinde iken aynı güzergahta yaya olarak bulunan ve park halindeki araçlarının bagajına malzeme yerleştirmekte iken davacı müştekiye çarptığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı okunaklı değildir.
Temyiz incelemesi yapılan dosyada kusur raporu alınmadan sigortası olmayan araç sürücüsü %100 kusurlu kabul edilerek karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Kaza tespit tutanağının okunaklı suretinin de dosyaya temini ile uzman bilirkişiden kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-… yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek … Yönetmelik’in 9, 14 ve 15. maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren Güvence Hesabının temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemiş ise Güvence Hesabının temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir.
Somut olayda; davacı vekilince Güvence Hesabına bakiye tazminat yönünden 20/08/2019 tarihli dilekçe ile başvurulmuş, dilekçe 02/09/2019 tarihinde davalıya iletilmiştir. Bu haliyle faiz başlangıç tarihinin 02/9/2019 tarihi olması gerekirken, davalının ödeme yaptığı 19/07/2019 tarihiden itibaren başlatılması doğru olmayıp hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
4-Kabule göre ; Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı için 42.717,58 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına toplam 6.353,28 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen 23/07/2018 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmetmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3),(4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.