YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6262
KARAR NO : 2021/9141
KARAR TARİHİ : 24.11.2021
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili ile katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı … şirketi nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olan araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin, 11/04/2015 tarihinde gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında yaralandığını ve malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 160.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden avans faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah ile talebini 219.297,24 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının talebinin kabulü ile 219.297,24 TL maddi tazminatın 22/12/2017 tarihinden yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, sürekli işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki savunmalarında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu
durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Somut olayda, başvuranın, davalı şirket tarafından sigortalanan dava dışı sürücü …sevk ve idaresinde olan araçta arka koltukta oturduğu, gerçekleşen tek taraflı kazada yaralandığı ve başvuran ile sürücünün yakın arkadaş olduğu sabit olmakla beraber araçta menfaat karşılığı mı hatır için mi taşındığı anlaşılmamıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin iş bu itirazına yönelik olarak davalı vekilinin hatır defini destekler delil ileri süremediğinden bahisle reddine karar vermiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. İtiraz Hakem Heyetince olayla ilgili savcılık soruşturma dosyası ve dava açılmış ise ceza dava dosyasının getirtilerek davacının yolcu olduğu araçta menfaat karşılığı mı hatır için mi taşındığının araştırılması ve %20 oranında hatır indirimi yapılıp yapılmaması hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Cismani zarara dayalı tazminat davalarında davalı malüliyet nedeni ile ortaya çıkan gerçek zarardan sorumludur. Gerçek zarar belirlenirken aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınacak raporda öncelikle malül kalanın kusurunun indirilmesi, ardından eğer davacı tarafından davadan önce alınmış bir ödeme var ise yapılan bu ödemenin ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir.
Somut olayda, davalı vekili temyiz dilekçesinde davacı tarafa 238.199,99 TL ödeme yaptığını beyan etmiş, davacı tarafından sunulan temyize cevap dilekçesinde de bir miktar ödeme yapıldığının kabul edildiği anlaşılmıştır.
İtiraz Hakem Heyetince; bu husus araştırılarak varsa ödemeye ilişkin belge asılları ya da okunaklı onaylı suretleri getirtilmek suretiyle, davalı … şirketi tarafından yapılan ödeme miktarı belirlenerek, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinde “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.