Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/6155 E. 2021/8875 K. 22.11.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6155
KARAR NO : 2021/8875
KARAR TARİHİ : 22.11.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 15/06/2018 tarihinde, davacının yolcu olarak bulunduğu araca davalıya trafik sigortalı (…) aracın tam kusuru ile çarpması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek belirsiz alacak olarak açtığı davada tazminat miktarı belirlendikten sonra artırılmak üzere 50.000,00TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş; ıslah dilekçesi ile talebini toplam 84.280,49 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun usulden reddine karar verilmiş; karara, davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; itirazın kabulüne, başvurunun kabulü ile 84.280,49 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 24/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline dair karar, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Somut olayda, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı yararına davalı aleyhine tam nispi vekalet ücretinin 1/5’i olan 2.351,49 TL’ye hükmedilmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalması nedeni ile AAÜT’nin 17. maddesi gereğince karar yılındaki 3.400,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretinin 1/5 ine karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-a) Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı vekili, müvekkilin motosiklette yolcu iken gerçekleşen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp maddi tazminat talebinde bulunmuş, davalı vekili, davacının meydana gelen kazada müterafik kusurunun bulunduğunu savunarak tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş, hakem heyetince; müterafik kusur konusunda kaza anında yeterli tedbirlerin alınmadığına ilişkin bir bulgu elde edilemediği ve iddia olunan maluliyetin bacak kırılmasından kaynaklandığından bahisle bu savunmaların reddine karar verilmiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir defi olmadığından mahkemece (somut olayda hakem heyetince), bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir.
Dosya içeriğinde, davacı …’ün kaza tespit tutanağına göre yaşı küçük ehliyetsiz sürücünün sevk ve idaresindeki motosiklete kendi isteğiyle bindiği, bu vesileyle kendi yaralanması ile neticelenen kazada etkenliğinin olduğu anlaşılmış; Dairemizin uygulamaları da dikkate alınarak TBK md. 52 uyarınca tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken indirim yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-b) Davalıya sigortalı araç özel araç olup asıl zarar verenden istenilemeyecek ticari temerrüt faizinin, onun sorumluluğunu üstlenen davalı sigortadan da istenemeyeceği, dolayısıyla bu aracın haksız eyleminin de TTK’nın 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına, bu durumda da bu davalıdan ancak yasal faiz istenebileceğine, bu davalının hukuki sorumluluğunu üzerine alan davalı … şirketinden de ancak aynı oranda temerrüt faizi istenebileceğine göre, davalı … şirketi bakımından istem gibi ticari işlerde öngörülen temerrüt faizine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü, (3-a) ve (3-b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine, 22/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.