YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6037
KARAR NO : 2021/8638
KARAR TARİHİ : 10.11.2021
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 15/08/2016 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.001,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 88.570,74 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile bakiye 88.570,74 TL tazminatının 06/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince poliçenin Yeni Genel Şartların yürürlük tarihinden sonra tanzim edilmesi nedeniyle TRH 2010 Yaşam tablosu dikkate alındığında şirket ödemesinin yeterli olduğu davacının bakiye tazminat alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın itirazının kısmen kabulü ile başvurunun reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazasında bedensel zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Somut olayda; davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan 17/02/2018 tarihli aktüerya raporunda, davacı için muhtemel bakiye ömür süresi PMF 1931 Yaşam Tablosuna ve progresif ranta göre belirlenerek yapılan hesaplamada bakiye 88.570,74 TL sürekli iş göremezlik tazminatı bulunduğu, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak yapılan hesaplamada ise şirket ödemesinin yeterli olduğu değerlendirilmesinin yapıldığı ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplama hükme esas alınarak davacının başvurusu kabul edilerek bakiye tazminata hükmedildiği, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından da 01/06/2015 tarihli … Genel Şartları dahilinde, TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak, işleyecek devre bakımından ise “devre başı ödemeli belirli süreli rant” formülü kullanılarak yapılan tazminat hesabı hükme esas alınarak ödemenin yeterli olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir. Tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni … Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli ranf formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gerekli ise de davacı vekilinin temyiz dilekçesinde PMF 1931 Tablosu’nun kullanılması gerektiğine ilişkin itiraz ve kabulü nedeniyle (davalı lehine olacak biçimde daha kısa ömür süresi belirlediği ve davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınması gerektiğinden),17/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından da “progresif rant” formülü kullanılarak yapılan tazminat hesaplamasının hükme esas alınması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiş olup, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.