Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/5836 E. 2021/9378 K. 30.11.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5836
KARAR NO : 2021/9378
KARAR TARİHİ : 30.11.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 20/04/2020 tarih 2020/İHK-8794 sayılı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 02/05/2019 tarihinde davalıca … poliçesi ile sigortalı araç ile davacının sürücüsü olduğu aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacıların desteğinin hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş Süreyya için 260.000,00 TL, davacı çocuk Hüseyin için 60.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren avans faiz ile beraber davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiş; ıslahla talebini 329.261,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulüne, davacı başvuran … için 69.261,00 TL, davacı başvuran … için 259.648,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 23.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, itirazın reddine dair verilen İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazasına yönelik düzenlenen kaza tespit tutanağının incelenmesinde, desteğin kaygan zeminde direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çarpmak suretiyle öncelikle tek taraflı kaza yaptığı, davalıca sigortalı kamyonet sürücüsünün ise kazanın ardından durur vaziyette olan desteğe çarptığı, sonuç olarak meydana gelen çift taraflı trafik kazasında gerek desteğin, gerek davalıca sigortalı araç sürücüsünün KTK 52/1-b maddesinde yer alan sürücüler, hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak kural ihlali yaptıkları bilgisinin yer aldığı anlaşılmaktadır.
Ceza soruşturması aşamasında trafik polis memuru bilirkişiden alınan kusur raporunda ise, davalıca sigortalı araç sürücüsünün KTK 52/1-b maddesinde yer alan sürücüler, hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği
şartlara uydurmak kuralını ihlal ederek asli kusurlu olduğu, davacıların desteğinin ise herhangi bir kusurunun olmadığı belirtilmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ile soruşturma aşamasında alınan rapordaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek karar verilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan raporlar arasında çelişki bulunmakta olup, dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, soruşturma dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın, İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki dosyada bulunan bilirkişi raporları birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- Dosyada bulunan … plakalı kamyonete ait … poliçesinin incelenmesinde, aracın dava dışı …adına sigortalı olduğu, poliçe vade tarihlerinin 29.12.2018- 29.12.2019 olduğu ve poliçe teminat limitinin 360.000,00 TL olduğu anlaşılmasına rağmen hükme esas alınan hesap raporunda teminat limitinin yanılgılı olarak 390.000,00 TL olarak alınması doğru görülmemiş, kabule göre, doğru limit üzerinden hesap yapılmak üzere İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulması gerekmiştir.
4- Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davacı yararına 36.429,29 TL vekalet ücreti hükmedilmiş, davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik itirazları İtiraz Hakem Heyeti tarafından reddedilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2),(3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.