Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/5687 E. 2021/7837 K. 01.11.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5687
KARAR NO : 2021/7837
KARAR TARİHİ : 01.11.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 13/10/2020, 2020/İHK-19769 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; müvekkilinin henüz 4 yaşındayken 03.12.2018 tarihinde davalı … tarafından sigortalanan aracın çarpması sonucu ağır yaralandığını, küçüğün yaya halde olduğunu, aracın tam kusurlu olarak küçüğe çarptığını ve maluliyet oluştuğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalarak 50.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, yargılama sırasında bedel artırım dilekçesiyle talebini 65.922,00 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığını belirterek, başvurunun usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 65.922,00TL sürekli maluliyet tazminatının, 11/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine ve 9.369,86TL vekalet ücretinin sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş, sigorta şirketi vekilince karara itiraz edilmiş, itiraz hakem heyetince de itirazın reddine karar verilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
a)Kusur;
İtiraz Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı,ceza dosyasından alınan bilirkişi raporları ve Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden alınan rapordaki kusur oranına göre belirlenen tazminata karar verilmiş olup, dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.

O halde, İtiraz Hakem Heyetince, ceza dosyası da dosya içerisine alınarak,dosyanın … Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı,ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ve eldeki davada alınan bilirkişi raporlarının birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
b)Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza tarihi 03.12.2018 olup uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine davacıda oluşan maluliyet oranının belirlenmesi gerekirken …Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan ve olay tarihinde yürürlükte olmayan 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğin engel oranları alan klavuzu kullanılarak maluliytin tespit edildiğini bildiren bilirkişi raporu karara esas alınmıştır. İtiraz hakem heyetince davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, davacıya ait dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu durumun gözetilmemesi usul de usul ve yasaya uygun düşmemiştir.
c) 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir” hükmü eklenmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 17/2. maddesinde ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir” düzenlemesi yapılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Karar başlığında küçüğün yaşı da gözetilerek, davacı sıfatının …’e velayeten … olarak yazılması gerekirken sadece … olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2/a,b,c) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.