Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/5213 E. 2021/7691 K. 27.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5213
KARAR NO : 2021/7691
KARAR TARİHİ : 27.10.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının kabulü ile davanın usulden reddine dair verilen 29/01/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 08/07/2013 tarihinde davacının sürücüsü olduğu araç ile davalıya sigortalı aracın karıştığı çift taraflı kaza sonucu yaralandığını belirterek fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak üzere 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, dava değerini 250.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının talebinin kabulü ile 250.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 15.04.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine davalı vekilinin itirazının kabulü ile kararın kaldırılmasına; davanın usulden reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, cismani zarardan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, 08/07/2013 tarihli kaza nedeni ile 13/08/2015 tarihinde Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde davalıya karşı dava açılmış, 13/09/2018 tarihinde davanın takipsiz bırakılması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine karar 07/03/2019 tarihinde kesinleşmiştir.
Daha sonra sigorta şirketine yapılan başvurunun olumsuz sonuçlanması sonrasında, 27/06/2019 tarihinde tahkim yoluna gidilmiş, İtiraz Hakem Heyetince, “davacının, Komisyona başvurmadan tarafları ve konusu aynı olan uyuşmazlık hakkında …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/958 E. ve 2018/761 K. sayılı dosyası ile dava açtığı ve mahkemeye intikal etmiş uyuşmazlıklarla ilgili olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunulamayacağının emredici olarak düzenlendiği gerekçesiyle 5684 sayılı kanun 30/14.maddesi delaletiyle ve HMK madde 114/2 ve 115 gereği” davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Tarafları, dava konusu ve dava sebebi aynı olan kesinleşmiş karar, sonradan açılan dava için kesin hüküm teşkil eder. Gerek maddi, gerek şekli anlamda kesin hüküm dava şartlarından olmakla, hakim tarafından kendiliğinden gözetilir ve varlığı saptandığı takdirde kesin hükmün varlığı nedeniyle davanın reddi gerekir.
Ancak, davanın açılmamış sayılması kararı usule ilişkin nihai bir karar olup bu kararla dava açılmasıyla meydana gelmiş olan sonuçlar ortadan kalkar. Davanın açılmasıyla doğmuş olan derdestlik durumu da davanın açılmamış sayılmasıyla son bulacağı gibi mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı daha sonra açılan dava için kesin hüküm oluşturmaz.
Bu itibarla davacının aynı zarar için daha önce …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açtığı ve açılmamış sayılma kararı ile sonuçlanan davadaki kararının 07/03/2019 tarihinde kesinleştiği ve eldeki davanın ise 27/06/2019 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, davanın açılmasıyla meydana gelmiş olan sonuçlar ortadan kalkacağından, İtiraz Hakem Heyeti tarafından uyuşmazlığın daha önce mahkemeye intikal etmemiş olmasına dair usuli şartın gerçekleşmediği nazara alınarak inceleme yapılması ve varılacak sonuca göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın usulden reddi yönünde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.