Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/3767 E. 2021/4965 K. 20.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3767
KARAR NO : 2021/4965
KARAR TARİHİ : 20.09.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın usulden reddine ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp en az % 7 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL. maluliyet tazminatının avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; maluliyet durumuna itiraz ederek ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davacının sigortacıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olmadığı, gerekli belgelerle başvuru yapılmadan tahkime başvurulamayacağı ve hakemlerin sadece kendilerine sunulan belgeler üzerinden inceleme yapma yetkisi bulunduğu, KTK’nın 97. maddesindeki özel dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın usulden reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 08.07.2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 4 olarak ve aynı heyetin 28.08.2019 tarihli raporunda ise % 7 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporların tanziminde 03/08/2013 tarihli Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile 20.02.2019 tarihli Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapıldığı görülmekte olup, her iki raporun da kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olmadığı açıktır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun usule uygun düzenlenmediği ve KTK’nın 97. maddesi ile ZMSS Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu, bu konudaki eksikliğin de ikmali mümkün olmayan dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK’nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK’nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK’nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemizin yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının aldığı ve dosyaya sunulu 08.07.2019 ve 28.08.2019 tarihli maluliyet raporlarının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun olmadığı da dikkate alınarak, 30.03.2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ile ekindeki cetvellere uygun biçimde düzenlenmiş maluliyet raporunun alınması için davacı tarafa süre verilip raporun temin edilmesi suretiyle inceleme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.