Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/3492 E. 2021/3967 K. 30.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3492
KARAR NO : 2021/3967
KARAR TARİHİ : 30.06.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı Halk Sigorta A.Ş aleyhine 11.11.2019 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kısmen reddine dair verilen 20.08.2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, 14.08.2015 tarihinde davalıya sigortalı… araç ile davacının sürücüsü olduğu … plakalı arasında gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını %9,3 kalıcı maluliyeti olduğunu fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000,00 TL kalıcı maluliyet taleplerinin yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili, talebini bedel artırım dilekçesi ile 98.754,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, başvurunun kısmen kabulü ile 78.293,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 31.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile davalı … şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalının itirazın reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, hakem Heyetince hükme esas alınan Kahramanmaraş Sütcü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi-Adli Tıp Anabilim Dalından alınan 14.10.2019 günlü rapor Maluliyet tespiti işlemleri yönetmelik ve çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı yönetmeliğine göre %9,3 oranında meslekte kazanma gücünün azaldığı bildirilmiştir. 14.08.2015 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup,kaza tarihinde yürürlükte olmayan yönetmeliğe göre rapor düzenlenmiştir. Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davalının usuli kazanılmış hakları dikkate alınarak davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacı …’ın doğum tarihi 08.08.1985 olduğu halde hükme esas alınan aktüer raporunda davacının doğum yılı 1988 olarak alınarak tazminat hesaplanmış ve hakem heyetince maddi tazminat içinde bu bedel de hüküm altına alınmıştır. Bilirkişi raporu denetlenmeyip eksik incelemeyle, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
4-Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından, davacı lehine için 10.978,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. 21.12.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan AAÜT’nin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret madde 17’ye göre “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne göre Sigorta Tahkim Komisyonuna intikal eden hakem dosyalarında taraflar bakımından uygulanacak vekalet ücreti tarifesi belirlenmiştir. Ayrıca 19.01.2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 29598 sayılı Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6/son maddesine göre, takdir edilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ye göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’idir.
Somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, AAÜT uyarınca hesaplanan nispi vekalet ücreti takdir edilmiştir. Davalı vekilinin karara itiraz etmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkelere göre davacı yararına hükmedilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ne göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30 /06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.