Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/3352 E. 2021/3060 K. 15.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3352
KARAR NO : 2021/3060
KARAR TARİHİ : 15.06.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 18.05.2020 tarih ve 2020/İHK-10224 sayılı kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaya olan davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını %19 oranında maluliyetinin oluştuğunu ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını belirterek bedel artırım dilekçesiyle 137.349,45 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili ;davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia,savunma,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, talebin kabulü ile 137.349,45 TL tazminatın 14.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, itirazın kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak davacının başvuru yaparken aldığı Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 24.05.2019 tarihli maluliyet raporu; Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre düzenlenmiş, başvuranın maluliyet oranının %19 olduğu belirlenmiş ve bu orana göre yapılan aktüer hesap raporu hükme esas alınmıştır. Diğer yandan davacı vekilinin, tahkim yargılamasından önce davalı tarafça davacıya %5 maluliyet oranı üzerinden ödeme yapıldığı belirtilmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince, davacı tarafça sunulan raporda maluliyetin alt ekstremiteden kaynaklı olduğu, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin ek cetveli incelendiğinde, sekele ilişkin son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığının tespit edilmesi şartı bulunduğu, ancak kaza tarihi ile rapor tarihi arasında süre olarak bir sene şartı oluşmadığından raporun bu yönüyle hükme esas alınamayacağı, ayrıca davacıda oluşan %19 oranındaki maluliyet ile davalının ödemesine dayanak %5 oranındaki davacı maluliyeti arasında da çelişki olduğundan bahisle başvurunun dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de itiraz hakem heyetince yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye elverişli değildir.
Tahkim yargılamasında yapılacak tahkikatte usule aykırı raporların sunulduğunun tespiti halinde Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde HMK çerçevesinde tahkim yargılaması yapılacağı belirtildiğinden itiraz hakem heyetince usule uygun raporların alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle İtiraz Hakem Heyetince, uzmanlık gerektiren bir konu olan maluliyet raporuna dayanak yönetmelik hükümlerinin değerlendirilmesi hatalı olmuştur.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti ve kaza ile illiyet bağının saptanması için, davacının tüm tedavi evraklarının dosyaya temini ile hasar dosyası kapsamında alındığı belirtilen ve ödemeye konu olan %5 oranındaki maluliyete ilişkin rapor da irdelenmek suretiyle Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden ya da Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.