Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/3117 E. 2021/2940 K. 14.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3117
KARAR NO : 2021/2940
KARAR TARİHİ : 14.06.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda Başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde;İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 15/05/2020 tarih, 2020/İHK-7582 sayılı davalı tarafın itirazının reddine dair kararın , süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –

Başvuran (davacı) vekili; davalı … nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, …’un sevk ve idaresindeki aracın, davacının sevk ve idaresindeki traktörle çarpışması sonucu 21/09/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, maluliyeti nedeniyle sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemenin gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu,bakiye tazminat talebiyle yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını , beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 5.000,00 TL bakiye sürekli işgöremezlik tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,10/02/2020 tarihli dilekçesi ile talebini 204.512,50 TL’ye yükseltmiştir.
Karşı taraf(davalı) vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 19/02/2020 tarih, 2019.E.83989-2020/13970 Karar sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile; başvurunun kısmen kabulü ile 195.912,79 TL sürekli sakatlık tazminatının 26/09/2019 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 15/05/2020 tarih ve 2020/7582/İHK-13448 sayılı kararı ile sigorta şirketi vekilinin yaptığı itirazın reddine, karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Maddi tazminat talebi konusunda hesaplama yapılırken, davacının kaza tarihinden hesap tarihine kadarki gelirini gösteren belgelerin temin edilmesi, bu belgeler ile saptanan gelir üzerinden hesap tarihine kadar elde edilebilecek gelirlerin belirlenmesi, belirlenen gelirler üzerinden, işlemiş (bilinen) dönem zarar hesabının yapılması; işleyecek dönem hesabında ise davacının hesap tarihinde bilinen son gelirinin uygulanması hususları gözönüne alınmalıdır.
Davacı vekili, davacının çiftçi olduğunu ve aylık kazancının ortalama 9.600,00 TL olduğu belirtilmiş,Bandırma Ziraat Odası tarafından düzenlenen 07/09/2019 tarihli gelir belgesini ve çiftçi kayıt sistemi belgesini dosyaya sunmuştur.
Somut olayda, Hakem Heyetince hükme esas alınan 06/02/2020 tarihli ek hesap bilirkişi raporunda, Bandırma Ziraat Odası tarafından düzenlenen 07/09/2019 tarihli, hangi yıla ait gelir miktarının belirlendiği belli olmayan gelir belgesi dikkate alınarak davacının aylık kazancının 9.600,00 TL olduğu kabul edilerek aktif dönem için bu miktar üzerinden, pasif dönem için AGİ’siz asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı belirtilmiş ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın davacı gelirinin somut delillere dayanmadığı yolundaki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tazminat hesabına esas alınacak olan davacının gelir araştırması yeterli olmayıp eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacının kaza tarihindeki gerçek ve düzenli gelirinin tespiti bakımından, çiftçilikle uğraşmakta olan davacının kaza tarihi itibariyle, bağlı olduğu sosyal güvenlik kurumunda ve ilgili çiftçi kayıt sisteminde kaydının bulunup bulunmadığı ile sahip olduğu arazi miktarının tespiti için gerekli belgelerin temin edilmesi, iştigal ettiği çiftçilik işi ve bu işin icrasında kullandığı arazi miktarı ile ekim yaptığı ürünlere göre elde ettiği gelire şahsi katkısı belirlenmeli, bu katkının yerine eleman çalıştırılması halinde ödeyeceği ücretin saptanması, bundan sonra hesap raporu düzenlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yetersiz belgelere itibar edilerek asgari ücretin yaklaşık 4 katı üzerinden yapılan hesaplamaya göre tazminata hükmedilmesi isabetli olmamıştır.
3-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 195.912,79 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 22.163,90 TL vekalet ücreti hükmedilmiş,İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin davacı yararına 1/5 oranında vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen 15/10/2019 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.