Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/3052 E. 2021/3372 K. 21.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3052
KARAR NO : 2021/3372
KARAR TARİHİ : 21.06.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itiraz hakem heyetince itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, 15.11.2016 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile müvekkilinin yolcusu olarak bulunduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.001,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini 41.623,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 41.623,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 14.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 05.09.2015 tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine,01.06.2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak, davadan önce davacının şahsi başvurusu ile aldığı Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 28.07.2017 tarihli Adli Bilirkişi Kurulu Raporu ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre % 17 oranında sürekli maluliyeti olduğu tespitinin yapıldığı ve bu raporun hükme esas alındığı görülmektedir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Maluliyet oranının tespiti açısından, davacının tüm tedavi evrakları da getirtilerek, kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği, ATK 3.İhtisas Kurulu’ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından yeni bir rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre, Sigortacılık Kanun’unda 30/17 maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13.maddesine “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın karar tarihinde AAÜT’de belirlenen maktu ücretin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.