Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/27316 E. 2023/4980 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/27316
KARAR NO : 2023/4980
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/938 E., 2021/943 K.
SAYISI : 2021/İHK-38246
BAŞVURU TARİHİ : 05.03.2021
HÜKÜM/KARAR : Davalı İtirazının Reddi/Başvurunun Kabulü
SAYISI : 2021/108426

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın şarampole yuvarlanmasıyla oluşan 24.03.2018 tarihli trafik kazası sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının malul kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle talebini 184.002,66 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kendilerine gerekli belgeler ile başvuru yapılmadığını, maluliyete ilişkin raporun geçerli yönetmeliğe göre düzenlenmediğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurucunun geçirmiş olduğu trafik kazası nedeni ile malul kaldığı, davalı … şirketinin kazaya karışan aracın … poliçesi uyarınca işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenmesi nedeni ile sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 184.002,66 TL tazminatın 09.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, bilirkişi raporuna ilişkin itiraz süresinin 1 gün olarak belirlendiği ve dosyanın karara çıkartıldığı, aktüer raporları arasında bedel farkı bulunduğu ve kararın hukuka aykırı olduğu, tazminat hesabının TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak hazırlanması gerektiği, davacı tarafından eksik evrak ile başvuru yapıldığı, eksikliğin tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı, başvurunun dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği, belirsiz alacak davacı açmakta başvuranın yararı bulunmadığından başvurunun reddi gerektiği, ceza dosyası kesinleşmediğinden başvurunun reddi gerektiği, raporun usulüne aykırı olduğu, usul ve yasaya aykırı raporla tazminat hesaplaması yapılamayacağından başvurunun reddi gerektiği, başvuranın faiz ve vekalet ücreti isteminin hukuka aykırı olduğu, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’ine hükmedilmesi gerektiği, kusur durumunu da içerir yeni bilirkişi raporu aldırılması gerektiğini savunarak, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay’ın güncel içtihatlarına uygun olarak TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamanın denetime elverişli olduğu, başvuru şartının yerine getirildiğini, başvuru sırasında zarar belli olmadığından belirsiz alacak davası ile talepte bulunulmasında hata olmadığını, ceza dosyasının derdest olmasının bu davaya etkisi olmadığını, maluliyete ilişkin raporda esas alınan yönetmelikte hata olmadığını, kusur belirlemesinin doğru olduğu, yönetmelik kanuna aykırı olamayacağından belirlenen vekalet ücretinde hata olmadığı gerekçeleri ile, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı itiraz başvurusunda bildirdiği sebepler ile İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … tarafından karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası (…) poliçesi ile teminat altına alınan aracın tek taraflı kazası sonucu yolcu durumunda olan davacının yaralanması nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 177 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90, 91 ve 111 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik’e uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; İtiraz Hakem Heyeti tarafından hükme esas alınan Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 21.12.2020 günlü raporunda davacının maluliyetinin Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik’e göre değerlendirilmesi sonucunda davacının özürlülük oranının %14 olduğu tespit edilmiştur. İtiraz Hakem Heyeti raporu usulüne uygun olduğu gerekçesi ile hükme esas almıştır. Bu rapor kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik esas alınarak hazırlanmadığından hakem heyetince hükme esas alınması hatalı olmuştur.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre düzenlenmesi gereklidir.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre usulüne uygun, denetime ve karar vermeye elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre, temyiz eden davalının lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

3. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 nci maddesinde “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü fıkrasında (19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 6 ncı maddesi ile eklenen) “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesi mevcuttur.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
1- Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2- Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın, saklama kararını veren mahkemeye gönderilmesine,05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi