Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/27238 E. 2022/6738 K. 04.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/27238
KARAR NO : 2022/6738
KARAR TARİHİ : 04.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davacı vekilinin temyiz talebinin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2020/1675 Esas, 2020/5387 Karar sayılı bozma ilamında; “…mahkemece; davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi…” gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak 08/04/2021 tarihli kararı ile “mahkememizin görevsizliğine,dosyanın kararın kesinleşmesinden sonra iki hafta içerisinde talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiş, karar taraflara 23/05/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece kararın kesinleşmesi 08/06/2021 tarihinde yapılmıştır.
09/06/2021 tarihli ek karar ile kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi gerektiği halde somut olayda bu yönde süresinde bir talep olmadığı görülmekle aynı kanun maddesi uyarınca dosya resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
10/06/2021 tarihli ek kararın da ise her ne kadar, 09/06/2021 tarihinde, “Açılmamış Sayılmasına” dair ek karar verilmiş ise de, mahkememizin 08/04/2021 tarihli gerekçeli kararında, “dosyanın kararın kesinleşmesinden sonra iki hafta içerisinde talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar verildiği, davacı vekilinin, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini 09/06/2021 tarihinde talep ettiği, mahkememizin kararının 08/06/2021 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla, davacı vekilince süresi içerisinde talepte bulunulduğu, bu nedenle, mahkememizce verilen 09/06/2021 tarihli “Açılmamış sayılmasına” dair ek karar karımızın kaldırılması ve dosyamızın kaydının kapatılarak yetkili ve görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için ek karar yazılmasına karar verilmiş, taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı bu karara karşı temyiz yoluna başvurmuştur.
10/06/2021 tarihinde mahkemece; 09/06/2021 tarihinde tarafların, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep eden dilekçelerini süresinde sunmadıklarından bahisle açılmamış sayılmasına dair ek karar verildiği, ardından davacı vekilinin 09/06/2021 tarihli dilekçesi ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiği, dilekçesinin süresinde olduğunun anlaşılması üzerine 10/06/2021 tarihli ara kararımız ile, mahkememizce verilen 09/06/2021 tarihli “Açılmamış Sayılmasına” dair ek kararımızın kaldırıldığı, dosyamızın görevsizlik kararı üzerine işlem yapılarak Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderildiği, yapılan tevzi üzerine İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesine tevzii edilerek 2021/566 Esas numarasını aldığı, halen bu dosyanın derdest olduğu ve duruşmasının 18/01/2022 günü saat 10:30’a talik edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından temyiz edilen 09/06/2021 tarihli ek kararımızın kaldırıldığı, akabinde, dosyamızın görevsizlik kararı üzerine görevli mahkemeye gönderildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz dilekçesinin reddine ilişkin karar temyiz edilmiştir.
Somut olayda,davacı vekilinin görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin talebinin karşılanarak işlem yapılması için gönderildiği ve İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde davanın görüldüğü anlaşıldığından her ne kadar HMK hükümlerine uygun karar verilmemişse de davacı yönünden herhangi bir hak kaybına uğranılmadığı anlaşıldığından 10/06/2021 tarihli karara yönelik temyiz yoluna başvurmakta davacı vekilinin hukuki yararı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.