YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/26948
KARAR NO : 2023/5351
KARAR TARİHİ : 12.04.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/77 E., 2018/596 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti davalılardan …’a ait olan ve diğer davalı … sevk ve idaresinde ki aracın 29.11.2000 tarihinde yaya olan davacıya çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, uzun süre hastanede tedavi gördüğünü ve tedavisinin halen devam etmekte olduğunu iddia ederek 20.000,00 TL maddi tazminat, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kazaya karışan aracın müvekkili şirkete Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olduğunu, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini savunarak davanının reddini istemiştir.
2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, dava konusu olayla ilgili Samsun 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen 2000/1087 sayılı dava dosyasında davacı …’ün şikayetinden vazgeçtiğini ve haklarını saklı tutmadığını, bu nedenle dava hakkının düştüğünü, kazaya sebep olan … ve ailesi tarafından davacının tüm zararlarının karşılandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2013 tarihli ve 2005/580 Esas, 2013/420 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesi;
“Davaya konu kaza 29.11.2000 tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekilince ıslah talebi ise 06.06.2012 tarihinde yapılmış ve aynı gün harcı yatırılmıştır. Davaya konu kazada bir kişinin yaralanmış olması nedeniyle cezayı gerektiren fiilin 765 Sayılı TCK’nun 102/4 maddesine göre 5 yıllık ceza zamanaşımı süresine tabi olması ve ıslah talebinin de bu sürenin bitiminden sonra yapılmış olmasına göre, ıslahla artırılan kısım yönünden davalılar Mülkiye, Nedim ve … vekilinin süresinde ileri sürdükleri zamanaşımı def’inin kabulü ile bu kısma ilişkin talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
3. Kaza tarihi itibariyle … bedeni zararlarda kişi başına geçerli poliçe limiti 7.000,00 TL olmasına rağmen, davalı …Ş.’nin 50.000,00 TL ile sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.” gerekçeleri ile bozma kararı vermiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi 17.03.2016 tarih, 2016/92 Esas, 2016/164 karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı … vekili ile … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi;
“Davalı …’ın 09.02.2016 tarihinde, yargılama sırasında öldüğü anlaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) taraf ehliyetini düzenleyen 50.maddesinde, “medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu”, “Türk Medeni Kanunu’nun 28 maddesinde de “kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği” düzenlenmiştir. Ölüm ile kişilik hakları ve vekillik ilişkisi son bulduğundan karar tarihinden önce öldüğü anlaşılan davalı … mirasçılarına tebligat yapılarak, davaya dahil edilip, HMK 55.vd. maddeleri uyarınca taraf teşkilinin sağlanması suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçeleri ile bozma kararı vermiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi 17.03.2016 tarih, 2018/77 Esas, 2018/596 karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; zamanaşımının zararı öğrenme tarihinden itibaren başlaması gerektiğini, zararı maluliyete ilişkin Adli Tıp Kurumu raporunun kendilerine tebliğ tarihinde öğrendiklerini, mahkemece bozmaya uyularak tesis edilen kararın yasaya aykırı olduğunu iddia ederek kararı temyize getirmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yayanın uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminatın talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54, 56 ıncı maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 86, 88, 89, 90 ve 111 inci maddeleri, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.