Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/26752 E. 2023/3444 K. 14.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/26752
KARAR NO : 2023/3444
KARAR TARİHİ : 14.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/259 E.- 2021/243 K.
SAYISI : 2021/İHK-8413
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Kabulü/ Davalı Vekilinin İtirazının
Kısmen Kabulü, Başvurunun Kısmen Kabulü
SAYISI : K- 2021/15976

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili; 05.08.2020 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacıların desteğinin vefat ettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini … için 146.074,47 TL, … için 55.7575,50 TL olmak üzere, toplam 201.831,97 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; davacı tarafa 16.10.2020 tarihinde 161.254,00 TL ödendiğini, poliçe teminatı dahilinde sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını, tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu esasa alınarak belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
… yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın kabulüne, … için 146.074,47 TL, … için 55.7575,50 TL, toplam 201.831,97 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
… kararına davalı vekili itiraz etmiştir.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; davacı tarafa 16.10.2020 tarihinde 161.254,00 TL ödendiğini, poliçe teminatı dahilinde sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını, tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu esasa alınarak belirlenmesi gerektiğini, vekalet ücretinin 1/5 olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek, … kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
… yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90 ıncı maddesinin Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli ve 2019/40 E.-2020/40 K. sayılı kararı ile iptal edildiği, ancak iptal kararının tazminat hesabında TRH 2010 Yaşam Tablosunun uygulanmasına engel olmayacağı, Yargıtay emsal kararları da dikkate alınarak PMF 1931 Tablosuna göre yapılan hesaplamanını kabul edilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile; … için 85.131,67 TL, … için 53.929,71 TL, toplam 139.061,38 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
… kararını davalı vekili temyiz etmiştir.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; müteveffanın her ne kadar bekar ve çocuksuz vefat etmişse de ileride evleneceği ve iki çocuğunun olabileceği ihtimali dikkate alınarak destek oranlarının belirlenmesi gerektiğini, destek oranlarının yıllar itibariyle kademeli olarak azaltılarak tazminat hesabı yapılması gerektiğini, aleyhe hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen vekalet ücretinin 1/5’i oranında olması gerekitğini belirterek … kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 89, 90, 91. maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 53 üncü maddesi, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1-Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, destek payları doğru belirlenerek, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış/sağlayacak olduğu yardımın miktarı da doğru şekilde hesaplanmalıdır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan pay oranları Dairemiz uygulamalarına uygun değildir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen desteğin ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem için de anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16’şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe, bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5’er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının hesabı yapılması böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır.
Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselmektedir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay eşe 2 pay esasına göre %50 desteğe %50 eşe pay verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
O halde, İtiraz Hakem Heyetince temyiz edenin sıfatına göre, davacılar tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek Dairemizin yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak suretiyle davacıların hak kazanacağı muhtemel tazminat tutarının hesaplanması konusunda aktüer bilirkişiden denetime elverişli olacak şekilde ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı belirlendiği rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiştir.
2-Sigortacılık Kanunu 30/17 nci maddesi ile 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinde “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 17 nci maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde davacılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

VI. KARAR
Değerlendirme bölümünün (1) ve (2) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz sebeplerinin kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.