YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2663
KARAR NO : 2021/2439
KARAR TARİHİ : 03.06.2021
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı … vekili Av. … tarafından, davalı …Ş. aleyhine 25.09.2019 tarihli dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine hakem heyeti tarafından yapılan inceleme sonunda; itiraz hakem heyetince itirazın kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda, 01.07.2012 tarihinde davacı yayaya davalıya trafik sigortalı aracın çarpması neticesinde meydana gelen kazada davacının yaralandığını, kaza tarihinde geçerli yönetmeliğe göre davacının %39 maluliyetinin oluştuğunun belirlendiğini, belirsiz alacak olarak davacının meydana gelen kaza nedeniyle % 39,2 oranında genel vücut çalışma gücünden kaybı için 10 TL, 135 gün geçici işgöremezlik sebebiyle 10 TL, 45 gün bakıcı gideri için 30 TL nin temerüt tarihi olan 13.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kesin hüküm ve hak düşürücü süre itirazları ile zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun kabulü ile 154.355,00 TL sakatlık tazminatı, 1478,57 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 1128,60 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere 156.962,17 TL nin 13.09.2019 tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş,karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti’nce davalı vekilinin itirazının kabulü ile yeniden hüküm tesisi ile KTK 97. Maddesi uyarınca başvurunun usulden reddine karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle artan maluliyet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 10.04.2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 39 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirleme yapıldığı görülmekte olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu açıktır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunda gelişen durumun değerlendirilmediği ve KTK’nın 97. maddesi ile ZMSS Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK’nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK’nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK’nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemiz’in yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında itiraz hakem heyetince; davacı tarafça başvuruda bulunulan 10.04.2019 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği ancak davacıda meydana gelen arıza ile ilgili olarak artan maluliyet kapsamında kalıp kalmadığının Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre inceleme yapılması ve davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddi ile sair itirazlarının incelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, başvurunun usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 03/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.