Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/26426 E. 2023/4257 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/26426
KARAR NO : 2023/4257
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/778 Değişik İş-2021/778 Karar
SAYISI : İHK-2021/30765
HÜKÜM/KARAR : Davalının itirazlarının reddine
SAYISI : K-2021/82288

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazların reddine karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili başvuru dilekçesinde; 08.09.2019 tarihinde davalı … nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası (…) poliçesi ile sigortalı olan aracın park halinden hareket haline geçtiği sırada, araca yolcu olarak binmekte olan davacının araca binmediğini fark etmeyerek hareket etmesi sonucu, davacının aracın dışına düşerek yaralanmasına bağlı gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile toplam 234.764,56 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sorumluluklarının poliçe limiti ve sürücünün kusuru ile sınırlı olduğunu, kendilerine eksik evrakla başvuruda bulunulduğunu, maluliyetin Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile ispatı gerektiğini, davacının araçta hatır için taşındığını, sigortalı araç sürücüsünün öncelikle kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; başvurucunun geçirmiş olduğu trafik kazası nedeni ile malul kaldığı, davalı … şirketinin kazaya karışan aracın … poliçesi uyarınca işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenmesi nedeni ile sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 219.422,50 TL sürekli iş göremezlik, 12.783,66 TL geçici iş göremezlik ve 2.558,40 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 234.764,56 TL’nin 30.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde davalı şirkete geçerli maluliyet raporuyla başvuruda bulunulmadığından başvurunun dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, hükme esas alınan maluliyet oranının yüksek olduğunu, davalı şirket tarafından alınan medikal raporda maluliyet oranının daha düşük belirlendiğini, kusur oranlarının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinin teminat kapsamı dışında olduğunu, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, başvuru sahibinin müterafik kusuru olup olmadığının tespiti ve varsa tazminattan ortak kusur indirimi yapılması gerektiğini, tazminat hesabının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılarak yapılması gerektiğini, başvuran lehine hükmedilecek vekâlet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile maluliyet raporunun yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlendiği, ancak daha düşük maluliyet oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, davalının lehine olan oranın dikkate alınması nedeniyle maluliyet raporuna ilişkin itirazın reddi gerektiği, dosya içerisinde yer alan kusur raporunun yeterli gerekçeyi içerdiği, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olduğu, davacı ile sürücü arasında arkadaşlık ilişkisi olduğu anlaşılsa da başlangıç noktasındaki kaza nedeniyle kesintiye uğrayan taşımanın salt davacının menfaati için planladığını kabule elverişli somut delil olmadığından itirazın reddi gerektiği, davacının sigortalı araca yolcu olarak binmek istediği sırada sürücünün %100 kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle yaralanması karşısında kusura yönelik itirazın reddi gerektiği, Yargıtay’ın güncel içtihatları uyarınca TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemine göre hesap yapılmasında hata olmadığı gerekçeleri ile davalı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek … kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 86, 87 ve 90 ıncı maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda TBK’nın 51 inci maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değil ise de indirim yaptığı takdirde indirim oranını objektif ölçüler içinde takdir etmek zorundadır.

Bu bakımdan hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.

Somut olayda; davacı, davalıya sigortalı araçta yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde olayda hatır taşıması olduğunu savunmuş, İtiraz Hakem Heyetince, davalının hatır taşımasına ilişkin itirazı değerlendirilmemiştir.

Dava dosyasına ekli ifadeden davacının sigortalı araç sürücüsü ile arkadaş oldukları, dolaşmaya çıkacakları sırada kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Dosya içeriğinden, somut olayda davacının, davalı sigortalı araçta hatır için taşındığının kabulü gerekir.

Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince karar verilirken, somut olayda hatır taşıması bulunduğu kabul edilerek tazminattan Dairenin yerleşik uygulaması uyarınca % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazları değerlendirilmeden karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.

3. Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrasında “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.

Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16 ncı maddesine 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6 ncı maddesi ile eklenen (13) numaralı fıkrasında, “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesi mevcuttur.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrası ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir…” şeklinde düzenlenmiştir.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi