Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/26389 E. 2023/4255 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/26389
KARAR NO : 2023/4255
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : İHK-2021/36198
HÜKÜM/KARAR : Davalının itirazlarının kısmen kabulüne
SAYISI : K-2021/11267

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazların kısmen kabulüne, başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

… kararı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; 22.01.2017 tarihinde zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek devrilmesine bağlı gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını iddia ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini talep artırım dilekçesi ile toplam 139.230,55 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; başvuru şartının yerine getirilmediğini, sorumluluklarının teminat limitiyle sınırlı olduğunu, maluliyetin tespit edilmesi gerektiğini, hesaplamalarda TRH 2010 Yaşam Tablosu ile 1,8 teknik faiz yönteminin kullanılması gerektiğini, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi ile hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; başvurucunun geçirmiş olduğu trafik kazası nedeni ile malul kaldığı, davalı kurumun kazaya karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası (…) olmaması nedeniyle işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği bundan dolayı sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 139.230,55 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 11.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; başvuru şartının usule uygun şekilde yerine getirilmediğini, davacının zarara sebep olandan şikayetçi olmaması nedeni ile başvurunun reddi gerektiğini, kusur raporunun denetime elverişli olmadığını, tazminatın TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre düzenlenmesi gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili aleyhine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne (AAÜT) göre hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’ine hükmedilmesi gerekirken tam vekâlete hükmedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyuşmazlığa konu kaza tarihine göre maluliyet raporunda esas alınan yönetmelikte hata olmadığı, başvuru şartının da bu nedenle yerine getirildiği, kusur raporunun olayın oluş şekline uygun olduğu, hatır taşıması bulunmadığı, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faiz yönteminin kullanılması gerektiğinden ek rapor dikkate alınarak yeniden hüküm kurulmasının gerektiği, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik gereği beşte bir oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleri ile davalı vekilinin itirazlarının kısmen kabulüne, … kararının kaldırılarak başvuru sahibinin talebinin kısmen kabulü ile 100.390,82 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 11.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğinden … kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili, itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek … kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınmayan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 86, 88, 89, 90 ve 111 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30 uncu maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanun’un (MÖHUK) 48 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.

MÖHUK madde 48/1’e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK’nın 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.

MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.

Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17 nci maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.

Davacı Suriye uyruklu olup Hakem Heyetince davacının teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.

MÖHUK’un 48/2 nci maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu re’sen gözetilmelidir.

Bu sebeple İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu yönden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

2. Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir.

VI. KARAR
1- Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

2- Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre davacı vekili ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı ve davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.