Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/26070 E. 2023/5235 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/26070
KARAR NO : 2023/5235
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/289 E., 2021/184 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı …’ın kullandığı minibüsün müvekkillerinin murisi yaya …’a çarptığını ve ölümüne sebep olduğunu, …’ın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, müteveffanın kendisine ait kamyon ile nakliyecilik yaptığını, ailesi ile birlikte aynı evde 15 kişi ikamet ettiklerini, masrafların müteveffanın kazandığı gelir ile karşıladığını, müteveffanın aylık 10.000,00 – 15.000,00 TL geliri olduğunu, müteveffanın eşi …’nin ev hanımı olup kocasının desteği dışında hiçbir geliri bulunmadığını, kızı …’nin eşinden ayrılıp babasının yanında yaşadığını, oğlu …’nin hiçbir işi olmayan sadece babasının desteği ile hayatını idame ettiren bir kişi olduğunu, küçük oğlu …’nin öğrenci olduğunu, diğer davalı …’nin aracın maliki olduğunu belirtip … için 30.000,00 TL, … ve … için 20.000,00’er TL, … için 10.000,00 TL maddi ve tüm davacılar için 20.000,00’er TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş; 25.06.2020 tarihli dilekçesiyle talebini … için 288.376,69 TL’ye yükseltmiştir.

Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; davalıya Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (…) Poliçesi ile sigortalı aracın çarpması sonucu müvekkillerinin desteğinin vefat ettiğini, poliçe limitinin 225.000,00 TL olduğunu, davalı tarafça 10.12.2012 tarihinde 72.719,00 TL ödeme yapıldığını, davalının bakiye 152.281,00 TL’den sorumlu olduğunu belirtip … için 151.281,00 TL, … için ise 1.000,00 TL destek tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … ve … vekili; davacı …’nin çalıştığını, henüz boşanmamış olduğu eşinden nafaka aldığını, davacı …’nin 1 yılı aşkın süredir Fransa’da ikamet ettiğini ve evli olup çalışmaya engel bir hali bulunmadığını, müteveffanın gelirine dair belge sunulmadığını, müteveffanın da kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, gece vakti hava sisli iken gece görüş kıyafeti veya ışığı olmadan Konya-Afyonkarahisar çevre yolunda yürüdüğünü, müvekkilinin çok kısa bir mesafe için ters yola girdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; ödeme yapıldığını, sorumluluklarının sona erdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2015 tarihli ve 2012/567 Esas 2015/309 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile … için 15.000,00 TL, diğer davacılar için 12.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 07.11.2018 tarihli ve 2015/18705 Esas, 2018/10276 Karar sayılı ilamıyla; “Davacılar vekili, dava dilekçesinde, desteğin nakliyecilik işi yaptığını ve geçimini nakliyecilikten kazandığı gelir ile karşıladığını belirtmiş, dinlenen tanık beyanlarında da desteğin nakliyecilik işi yaptığı beyan edilmiştir. Sandıklı Kaymakamlığı Vergi Dairesi Müdürlüğünün 10.05.2013 tarihli yazısında desteğin nakliyecilik işi yaptığı Sandıklı Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanlığının 05/06/2015 tarihli yazısında ise destek …’ın aylık ortalama gelirinin 3.000,00 TL ila 4.000,00 TL arasında olabileceği belirtilmiştir. Bu durumda desteğin nakliyecilik işi yaptığı ve aylık kazancının asgari ücretten yüksek olduğu sabit olmasına rağmen, davacının Bağkur kaydı olduğu da dikkate alınarak ilgili kayıtları (Bağkur-vs) getirtilerek sonucuna göre gelirinin belirlenip hesaplama yapılması gerekirken, davacının 20/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması doğru olmayıp gerçek kazancı üzerinden hesaplama yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. Davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…desteğin gelirinin 3.000,00 TL’nin üzerinde olduğuna yönelik herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığından müteveffanın aylık kazancının 3.000,00 TL olduğunun kabul edilmesi gerektiği” gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, … için 276.906,30 TL maddi 17.000 TL manevi, … için 862,88 TL maddi, 14.000,00 TL manevi, … ve … için 14.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; birleşen davanın kısmen kabulü ile … için 151.281,00 TL, … için 919,77 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 10.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; müteveffanın aylık gelirinin daha yüksek olduğunu, manevi tazminat miktarlarının düşük olduğunu, yargılama giderinin hatalı olduğunu, davalılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin fazla olduğunu, birleşen dava bakımından avans faize hükmedilmesi gerektiğini ve birleşen dava bakımından hüküm altına alınan miktarın tahsilde tekerrür oluşturabileceği hususu gözetilmeden hüküm kurulduğunu belirtmiştir.

Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; müteveffanın ayda kaç sefere çıktığı ve ne kadar ücret karşılığı sefer gerçekleştirdiğinin araştırılması gerektiğini, gelirin asgari ücret düzeyinde kabul edilmesi gerektiğini, kusuru kabul etmediklerini, manevi tazminatın çok yüksek olduğunu ve davacılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin fazla olduğunu belirtmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı … tarafından … Poliçesi ile teminat altına alınan davalı … sevk ve idaresindeki davalı …’ye ait aracın karıştığı 10.10.2012 tarihli trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin desteğinden yoksun kalanların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) geçici 3 üncü maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 427 vd maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53 üncü ve 56 ncı maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacılar vekili ve davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, kabul edilen maddi tazminat yönünden her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hükmedilen toplam tazminat miktarı üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.

3. Kazaya karışan araç minibüs olup TTK’nın 3 üncü maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımasına göre, birleşen dava bakımından istem gibi avans faizi uygulanması gerekirken yasal faize hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir.

4. Somut olayda, asıl ve birleşen davada ayrı ayrı tazminata hükmedildiği anlaşılmakla, tazminatın tekerrür oluşturacak biçimde tahsili mümkün olacağından verilecek kararda, tahsilde tekerrür olmamak kaydının düşülmesi gerekirken bu hususun gözetilmemiş olması da doğru olmayıp yukarıdaki bentlerde açıklanan sebepler gibi bozma sebebi ise de, bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün HMK’nın geçici 3/2 nci maddesi delaletiyle HUMK’un 438/7 nci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davacılar vekili ve davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının Ana Dosya Yönünden bölümünün 6 numaralı bendinin çıkarılarak yerine “6/a.Davacı …’ın kendisini vekille temsil ettirdiği görüldüğünden kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 27.833,44 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine”, “6/b. Davacı …’ın kendisini vekille temsil ettirdiği görüldüğünden kabul edilen maddi tazminat yönünden AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 862,88 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine” ibarelerinin yazılması, Birleşen Dosya Yönünden bölümünün 1 ve 2 numaralı bentlerinde yer alan “yasal” ibaresi çıkarılarak yerine “avans” ibaresinin yazılması, değerlendirme bölümünün (4) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının Ana Dosya Yönünden bölümünün 2 numaralı bendinden sonra gelmek üzere “birleşen dosyada hükmedilen miktarlarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ibarelerinin ve Birleşen Dosya Yönünden bölümünün 1 ve 2 numaralı bentlerinden sonra gelmek üzere “asıl dosyada hükmedilen miktarlarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacılar ile davalı …’a iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.