Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/26040 E. 2023/3271 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/26040
KARAR NO : 2023/3271
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/836 E., 2021/834 K.
SAYISI : 2021/İHK-34511
HÜKÜM/KARAR : Davalının itirazının kısmen kabulüne
SAYISI : K-2021/112098

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20.09.2013 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın yaya konumunda olan müvekkiline çarpması neticesinde yaralandığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep arttırım dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminat talebini 250.000,00 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden başvuru yapıldığı, taleplerinin belirsiz alacak davası olarak ileri sürülemeyeceği, KTK 97. maddesinde belirtilen evraklarla başvuru yapılmadığı ve maluliyet raporunu kabul etmediklerini belirterek başvurunun reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…davacının sunduğu raporda tespit edilen %30.2 maluliyet oranı için TRH 2010 Yaşam Tablosu ve prograsif rant yöntemi ile 558.037,87 TL tazminatın hesaplandığı, kusur oranının tespit edilememesi nedeniyle Yargıtay içtihatları uyarınca %50 kusur oranına göre belirleme yapıldığı ve %50 kusur oranına isabet eden tazminatın 279.018,94 TL olduğu, poliçe limitinin ise 250.000,00 TL olduğu, bakıcı gideri ihtiyacına ilişkin belge olmamasından dolayı hesap edilemediği” gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulüne 250.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 04.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.

IV. …
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili, plakası tespit edilemeyen aracın kazaya sebebiyet verdiğinin somut deliller ile ispat edilemediğini, hükme esas alınan kusur raporunda kazanın meydana geliş biçimi yönünde kesin bir kanaat getirilmesinin mümkün olmadığının tespit edilmiş olmasına rağmen %100 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, … kararında açıkça %50 kusur oranı üzerinden karar verildiği belirtilmişse de hükme esas alınan raporda %100 kusur oranı üzerinden karar verildiğini, maluliyet raporları arasında çelişki bulunduğunu, davacının hükme esas alınan maluliyet raporundan evvel temin etmiş olduğu iki farklı maluliyet raporunun da iki yıl sonra kontrol şartlı olarak tanzim edildiğini, hesaplamada TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1.8 teknik faizin esas alınması gerektiğini, davacının ev hanımı olması nedeniyle hesaplamaya esas alınacak gelirin AGİ hariç olması gerektiğini, rapor giderlerinden sorumluluklarının olmadığını, müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, temerrüt tarihinin hatalı tespit edildiğini, davacı lehine vekalet ücretinin beşte birine hükmedilmesi gerektiğini belirterek … kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…uyuşmazlık konusu kaza ile ilgili polis memurları tarafından kaza tespit tutanağı düzenlendiği, işbu tutanakta plakası tespit edilemeyen bir araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin kazaya karıştığının tespit edildiği, ifade tutanaklarında ise davacının yaya olduğu yönünde beyanda bulunduğunun görüldüğü, davacının kaza esnasında yaya mı yoksa motosiklette yolcu konumunda mı olduğu hususunda çelişki olduğu anlaşılmakla birlikte kazaya plakası tespit edilemeyen bir aracın karıştığı hususunun belgelendiği, TTK’nin 1409.maddesi uyarınca ispat yükünün davalıda olduğu, buna göre zarardan sorumlu olmadığını ispatlaması gerektiği, kusur oranlarına ilişkin olarak tam bir kanıya varılamadığından %50 oranında kusurlu kabul edildiği, hükme esas alınan maluliyet raporu ile hesap raporunun denetime elverişli olduğu, davacının ev hanımı olduğuna dair somut veri olmadığından aktif dönem AGİ dahil net asgari ücret üzerinden hesap edildiği, yaralanmasına göre müterafik kusur indirimi uygulanmadığı, davacı lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, tahkim başvuru öncesi davalı tarafa iletilen başvurunun davalı tarafça ne zaman tebellüğ edildiğine ilişkin bilgi bulunmadığı ve davalı tarafından talebin 04.03.2021 tarihinde reddedildiği görülmüş, bu nedenle başvurunun 04.03.2021 tarihinde tebellüğ edildiği kanaatine varılarak davalının 2918 sayılı KTK’nın 99.maddesi hükmü gereği bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi yerinde görülmediği” gerekçesiyle davalı vekilinin itirazlarının kısmen kabulü ile … kararının 1.maddesinin “başvurunun kısmen kabul/kısmen reddi ile 250.000,00 TL tazminatın 17.03.2021 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … tarafından başvuru sahibi …’ya ödenmesine, istemin artan kısmının reddine” şeklinde düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş hali ile infazına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; … kararına karşı yaptığı itiraz başvurusuna konu ettiği nedenlerle, … kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, plakası tespit edilemeyen aracın, davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralanması nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369’uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371’inci maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85,87 ve 91’inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51 ve 52’inci maddeleri, … Yönetmeliği, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliği’nin 16’ncı maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17’nci maddesi

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacının 07.10.2013 tarihindeki ifadesinden mesleğinin ev hanımı olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan aktüer raporunda; davacının 22 yaşından sonra aktif çalışma devresi olarak kabul edilen süre için AGİ bedeli dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Asgari geçim indirimi bedeli, fiili çalışmanın karşılığı olan bir ödeme olup, fiilen çalışmayan kişiler için efor kaybı tazminatı hesaplanırken ücrete dahil edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla; ev hanımı olan ve gelir getirici bir işte fiilen çalışmayan davacı için, işgücü kaybı (efor kaybı) tazminat hesabı yapılırken, tazminat hesabının yapıldığı tüm dönemlerde (aktif dönem olarak kabul edilen dönem için de) AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesap yapılması gereklidir.
Açıklanan nedenlerle; davacının aktif dönemi olarak kabul edilen dönem için de AGİ dahil edilmemiş net asgari ücret üzerinden tazminat hesabının yapılması (pasif dönem hesabının kök rapordaki gibi yapılması) için rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere mahkemeye gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.