Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/25890 E. 2023/3891 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/25890
KARAR NO : 2023/3891
KARAR TARİHİ : 16.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/812 Değişik İş, 2021/812 Karar
SAYISI : İHK-2021/33779
HÜKÜM/KARAR : İtirazın reddine
SAYISI : K-2021/95628

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.

Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine verilmiştir.

… kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Başvuran vekili başvuru dilekçesinde, 17.12.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda, iş makinesinden atlayan müvekkilinin yaralanarak %24 oranında malul kaldığını belirterek sürekli iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik kaydı ile 40.000,00 TL talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın karayolunda meydana gelmediğini ve poliçe teminatı dışında olduğunu, başvurunun geçersiz sağlık raporu ile yapılmış olması nedeni ile usulden reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III…. KARARI
…’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava şartının davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve karar verilebilmesi için varlığı veya yokluğu mutlak gerekli olan şartlardan olduğu, somut olayda, kazanın 17.12.2019 tarihinde meydana geldiği, maluliyete ilişkin alınan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 15.09.2020 tarihli raporunun her ne kadar Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik’e uygun olarak düzenlendiği belirtilmekte ise de; Yönetmelik’in engel oranları alan kılavuzu- Kas-iskelet sistemi bölümünde; “Değerlendirme için engel kalıcı ve stabil olmalı, son 12 ayda değişiklik olmamalıdır”, Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Engellilik Oranları bölümünde; “Engellilik hastanın mevcut durumuna göre belirlenmeli, kişinin özrünün zaman içerisinde değişebilme ihtimali varsa rapor süreli verilmelidir. Devamlı engellilik raporu verilmeden önce hastada iyileşmenin durduğu, son bir senede herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmelidir” düzenlemesinin yer aldığı, başvuranda alt ekstremite-yürüyüş bozukluğu meydana geldiğine göre bir yıllık iyileşme süresinin geçmesinin gerektiği, raporun ise başvuranın iyileşme süresi dolmadan kazadan dokuz ay sonra düzenlenmiş olup bu haliyle karar vermeye elverişli olmadığı gerekçesi ile başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.

B.İtiraz sebepleri
Davacı vekili itiraz dilekçesinde, uygun maluliyet raporu alındığını, aksi düşüncede olunması halinde ara karar ile taraflarına süre verilerek, başvuranın Adli Tıp Kurumu’na sevkinin sağlanması gerektiğini belirterek … kararına itiraz etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre alt ekstremiteye bağlı sekellerde sürekli maluliyet raporunun verilebilmesi için iyileşmenin durması ve son bir yıl içinde düzelmenin olmaması gerektiği, dosyaya sunulan raporun kaza tarihinden 8 ay 28 gün sonra düzenlendiği, bu noktada başvuruya esas rapora göre davalının ödeme yapmasının kendisinden beklenemeyeceği, alacağın muaccel hale gelmemiş olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketi tarafından raporun süresine uygun şekilde alınıp alınmadığı hususunda bir itirazın yapılmamış olduğunu, kararın hukuken hatalı olduğunu, ilgili Bakanlığın yayınladığı listede T.C. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın yetkili kılınmış olduğunu, başvuranın uzman hekimler tarafından muayenesi yapılarak iyileşme sürecinin tamamlandığı ve arazının sürekli olduğu kanaatine varılarak maluliyet raporu düzenlendiğini, kaza tarihinden itibaren 9 ay sonra maluliyet raporunun düzenlenmiş olmasının yerinde olduğunu, Hakem Heyetince teknik konu niteliğindeki maluliyet durumu konusunda karar verilmeden önce ara karar tesisi ile rapor istenmemiş olduğunu ve ara karar kurulmadan başvurunun reddedilmesinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek … kararının bozulmasını istemiştir.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacının uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 17 nci maddesi.

3. Değerlendirme
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi ya da üniversitelerin adli tıp bölüm başkanlıklarının, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne, 01.09.2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne, 01.06.2015 tarihinden sonra Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik’in “Engel oranları alan kılavuzu”ndaki “Kas-iskelet sistemi” başlığı altında 3 üncü maddede yer alan “Alt Ekstremiteye Ait Sorunlarda Engellilik Oranları” bölümünde; “Engellilik hastanın mevcut durumuna göre belirlenmeli, kişinin özrünün zaman içerisinde değişebilme ihtimali varsa rapor süreli verilmelidir. Devamlı engellilik raporu verilmeden önce hastada iyileşmenin durduğu, son bir senede herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmelidir” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin 17.12.2019 tarihinde meydana gelen kazada malul kaldığını açıklayıp sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, başvurusuna dayanak olarak İstanbul Medeniyet Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 15.09.2020 tarihli raporunu sunmuş, anılan raporda davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca %24 olarak tespit edilmiştir. Ancak kaza tarihi olan 17.12.2019 tarihi itibariyle yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e göre alt ekstremiteye ait sorunlara ilişkin düzenlenecek raporlarda son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığının tespiti gerekmektedir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince bir sene geçmeden rapor alındığından bahisle raporun usule uygun olmadığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
Bu durumda, yukarıda belirtilen hukuki ve maddi vakıalar karşısında; İtiraz Hakem Heyetince, davacının tüm tedavi evraklarının dosyaya temini ve kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve eki cetvellere uygun olacak şekilde maluliyet oranının belirlenmesi için yeniden rapor alınması, kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağı ve kusur durumunun da belirlenmesi ve akabinde aktüer bilirkişiden rapor alınarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde Üye …’ın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 16.03.2023