Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/25816 E. 2023/3798 K. 15.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/25816
KARAR NO : 2023/3798
KARAR TARİHİ : 15.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/317 Esas, 2021/190 Karar
HÜKÜM/KARAR : kısmen kabül

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın .açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacılar tarafından temyize dilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı …’ın konusuz kalan maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı …’nın maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen, davacı …’nın manevi tazminat talebinin tümden kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar ve davalı … Tur.Sey.Tic. Ltd. Şti, …, …, … tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; dava dışı çekicinin yolun sağında durması neticesinde davacıların yolcu olarak bulunduğu davalı …’ın idaresindeki, işleteni … ve … olan, davalı … şirketine sigortalı otobüsün 18.04.2011 tarihinde çekiciye arkadan çarpması, davacıların yolcu olarak bulunduğu aracada arkadan gelen davalı … ‘ın sürücü ve davalı … Turizme ait otobüsün çarpması neticesinde yolcu olan davacıların yaralandıklarını, kazadan dolayı şikayetçi oldukları ve araç sürücülerinin yargılandığını, davacıların kaza nedeni ile tedavi gördüklerini, davacı …’ın koltuk değneğine mahkum olduğunu, davacı …’ın ise yatalak hâlde olduğunu, manevi acı çektiklerini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacılar için ayrı ayrı 1.000,00TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, davacılar için ayrı ayrı 30.000,00TL manevi tazminatın ise davalılar …, …, … Turizm ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; davacı vekili davacı … için maddi tazminat talebini 48.738,66TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.12.2013 tarihli ve 2013/1157 Esas ve 2013/1035 sayılı kararıyla; “dava dilekçesinde HMK’nın 119. maddesinde öngörülen davalı …, … Ve …’in açık tebligat adreslerinin dava dilekçesinde bulunmadığı ve davacıların geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve tedavi giderlerine ilişkin olarak ayrı ayrı talep ettikleri miktarların açıklanmadığı eksiliğin giderilmesi için HMK’nın 119/son maddesi gereğince usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davacılar vekili tarafından dosyaya ibraz edilen dilekçe ile davalıların köy, mahalle, cadde ve sokak adı ile bina numarası belirtilmek sureti ile açık tebligat adreslerinin bildirilmediği ve eksiliğin tam olarak giderilmediği” gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan)17.Hukuk Dairesinin 07.12.2015 tarih, 2014/14365 E., 2015/13542 K. Sayılı ilamı ile; “davacı tarafın dava dilekçesinde, davalıların adresini göstermiş olması bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu ve belirtilen adreslere tebliğin yapıldığı göz önüne alınarak davanın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken adres bilgileri istenen gereksiz ara kararlarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın trafik kazasına bağlı maddi ve manevi tazminat davası olduğunu, davalı …’in her ne kadar … plakalı aracın kira sözleşmesi ile birlikte … Seyahat Limited şirketine kiralandığını, tazminatlardan sorumlu olmadığını beyan etse de kaza tarihi itibari ile … Seyahat Şirketinin ortağı ve yetkilisi olduğu, kira bedelinin oldukça düşük miktar olduğu, tüm bunların birlikte değerlendirilmesinde aradaki ilişkinin gerçek bir kira ilişkisi olmadığı, bu gerekçe ile davalı …’in araç işleteni olarak kabul edildiği, sürücülerin ve dolayısıyla işleten ve sigortanın kusur oranında kazadan sorumlu oldukları, alınan aktüer raporu ile davacı … için geçici iş göremezlik ve sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 44.964,31 TL hesaplandığı, ancak … ve ferdi kaza poliçesi kapsamında yapılan ödemelerin hesaplananın üzerinde olduğundan bu davacı açısından maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığı, davacı … için toplam 59.180,81TL hesaplama yapıldığı, HDI Sigorta A.Ş tarafından asıl alacak 48.738,65 TL ve 11.697,28 TL faiz olmak üzere toplam 60.435,93 TL ödeme yapıldığı, davacı vekilinin 16.12.2020 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiğini beyan etmesi nedeni ile bu davacı açısından da feragat nedeni ile davanın reddine karar verildiği, davacıların kaza nedeni ile duydukları acı ve elem nedeni ile davacı … yönünden talebin kısmen kabulü ile 10.000.00 TL manevi tazminatın, davacı … yönünden 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar, davalılar … Tur.Sey.Tic. Ltd. Şti. vekili, … vekili, … vekili, … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; maddi tazminat taleplerinden feragat nedeni ile ret kararı verildiğini ancak sadece HDI Sigorta AŞ. yönünden feragat ettiklerini, davacının uzun süre tedavi gördüğünü, ilaç kullandığını, yatalak duruma geldiğini buna rağmen maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan etmiştir.
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde; manevi tazminat miktarının düşük belirlendiğini, %5,3 oranında malul kalan davacı için 10.000,00TL manevi tazminatın yetersiz olduğunu, tazminata avans faizi uygulanması gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … Tur.Sey.Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz dilekçesinde; davalı … ve müvekkillerinin kusursuz olmalarına rağmen %50 kusur oranı üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde: taleplerin zamanaşımına uğradığını, maluliyet ve kusur raporlarını kabul etmediklerini, manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, reddedilen kısım yönünden lehlerine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini beyan etmiştir,
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; kaza ile bir ilgisi olmadığını, davalı sıfatının olmadığını, davalı … Seyahat şirketi ile arasında taşıt kira sözleşmesi bulunduğunu, söz konusu işletme ile bağlantısının olmadığını, kazada kusurları olmadığını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyan etmiştir.
6. Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; kusur oranının kabul etmediklerini, manevi tazminatın reddi gerektiğini beyan etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıların işleteni ile sürücüsü oldukları ve davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı 18.04.2011 tarihli trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan yolcu konumunda olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (818 sayılı Kanun) 46 ve 47 nci maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 22.06.1966 tarihli ve 717 sayılı İBK.

3. Değerlendirme
1- Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararla belirtilen gerekçelere göre davacı … vekilinin ve davalıların tüm, davacı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Davacı …, 18.04.2011 tarihli kaza nedeni ile yaralandığınından bahisle maddi tazminat yanında 30.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde davacı … lehine 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.

Mahkemece, söz konusu kaza nedeni ile yaralanan davacının maluliyetinin tespiti maksadı ile Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporda, sağ tibia-fibula alt diyafizinde kaynamış kırık bulunduğu, plak vida ile tespit materyali izlendiği, davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca %5,3 oranında malul kaldığı tespit edilmiş, mahkemece davacının maluliyet oranı, yaralanmanın boyutu, tedavi süreci ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Kanun’un 47 nci maddesi hükmüne göre hâkimin özel hâlleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

Somut olayda; olay tarihi, davacı …’ın yaralanma derecesi, davalının kusur durumu, olayın gerçekleşme biçimi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1- Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeple davacı … vekilinin ve davalıların tüm, davacı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE;

2- Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeple davacı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacı … ve davalılara yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı …’a iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.