YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/25760
KARAR NO : 2022/11700
KARAR TARİHİ : 06.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Tasfiye Halinde SS Yalova Murat Konut Yapı Kooperatifi vekili Avukat … tarafından, davalı … ve diğerleri aleyhine 25/04/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davada davalı … yönünden davanın kabulüne, diğer davalı … yönünden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın ise zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 25/05/2021 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; dosya içeriğinden, birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinin davalıya 14/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ise 26/12/2018 tarihinde mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı defînde bulunduğu, mahkemece davalının zamanaşımı defi yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davaya konu zararın oluşmasına neden olan depremin 17/08/1999 tarihinde meydana geldiği, rücu davalarında zamanaşımı süresinin başlangıcından bahsedebilmek için üçüncü kişiye ödeme yapılması gerektiği, davacı tarafından üçüncü şahsa icra dosyasında 12/08/2013 tarihinde ödeme yapıldığı, asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde 29/09/2007 tarihli bilirkişi raporundan bahsedildiği, anılan 29/09/2007 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu binanın müteahhidi …’un olayda % 40 oranında, proje ve fenni mesul İnşaat Mühendisi …’nun % 15 oranında, davacı kooperatif yönetiminin ceza mahkemesinin kararı doğrultusunda ve sembolik olarak % 2 oranında, uygun olmayan bir sahaya üstelik altı kata izin veren davalı … Belediyesi’nin ise % 20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, bu durumda davacının tazminat yükümlüsünü öğrendiğinin kabulü gerektiği, davacı tarafından üçüncü şahsa yapılan ödeme tarihi olan 12/08/2013 tarihi itibariyle de zarar olgusunun gerçekleştiği, eldeki rücuen tazminat davasının ise 15/11/2018 tarihinde açıldığı, zamanaşımı süresinin ödeme tarihinden başlayacağı ve ödeme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72/1 maddesine göre 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 06/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.