YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/25741
KARAR NO : 2023/5635
KARAR TARİHİ : 26.04.2023
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/ 782 Değişik İş-2021/782 Karar
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ
SAYISI : İHK-2021/33265
HÜKÜM/KARAR : Davalının itirazının reddine
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ
SAYISI : K-2021/89939
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sürücüsü olduğu araç ile davalıya sigortalı aracın 12.01.2018 tarihinde yaptığı kaza neticesinde davacının %8 oranında maluliyeti olduğunu, belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.100,00 TL sakatlık tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan talep etmiştir. Davacı talebini 29.06.2021 tarihinde 82.593,00TL olarak artırmıştır
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, kusur oranında sorumlu olduklarını, kusur raporu için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini, aksinin kabulü halinde dahi davacının müterafık kusuru bulunduğunu ve tazminattan indirim yapılmasını talep ettiklerini, maluliyet raporunun usule uygun tanzim edilmediğini, vekalet ücretinin AAÜT’de belirtilen vekalet ücretinin beşte biri oranında olmasını, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini savuarak davanın reddini istemiştir.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “… “başvuranın sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiğini, kaza tespit tutanağında her iki araç sürücüsüne de kusur isnat edildiğini bu nedenle kusur raporu alındığını, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında, başvuranın ise %25 oranında kazada kusurlu olduğunu, başvuran tarafından dosyaya sunulan Katip Çelebi Üniversite Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda kaza ile illiyet bağı kurulduğunu, Erişkinler için Engellik Değerlendirmesi Hakkında yönetmelik Hükümleri uyarınca davacıda %8 oranında engel oranı bulunduğunu, aktüer bilirkişi tarafından TRH yaşam tablosu kullanılarak proğrasif rant ve 1.8 teknik faiz yöntemi ile yapılan seçimlik hesaplama neticesinde başvuran vekili tarafından proğrasif rant yöntemine göre belirlenen 82.593,00TL miktarlı sürekli iş göremezlik tazminatına göre artırım yapıldığı, proğrasif rant yöntemine göre yapılan hesaplamanın dikkate alınması gerektiği” gerekçesi ile 82.593,00TL sürekli iş göremezlik tazminatına 17.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.
B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili; taleplerin zamanaşımına uğradığını, KTK 97 ve 99′ uncu maddeleri uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, zira maluliyet raporunun üç hekim tarafından imzalandığını, raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümlerine uygun hazırlanmadığını, bu nedenle başvurunun usulden reddi gerektiğini, ayrıca davacının sunduğu maluliyet raporu ve medikal rapor arasında çelişki olduğunu, çelişkinin giderilmesi için yeni rapor alınması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen %75 kusur oranını kabul etmediklerini, yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini, tazminat hesabında TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz yönteminin uygulanması gerektiğini, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının emniyet kemeri takmadığını, davacı taraf lehine 1/5 oranında karşı vekalet ücreti takdir edilebileceğini beyan etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ” kazanın 12.01.2018 tarihinde meydana geldiğini, dava tarihi olan 01.03.2021 tarihi itibari ile uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolmadığını, 01.05.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca maluliyet raporunun Erişkinler İçin Engelilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre düzenlenmiş olması gerektiğini, somut uyuşmazlıkta başvuranın ilgili yönetmelik uyarınca hazırlanan sağlık raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğunu, hazırlanan medikal raporda başvuranın muayenesinin yapılmadığını ve heyet raporu ile çelişkili kabul edilmesini gerektirecek nitelikte görülmediğini, alınan kusur raporuna göre başvuranın kazada %25 oranında, davalıya sigortalı araç sürücünün %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, ilgili raporun hükme esas alınmasında isabetsizlik olmadığını, yerleşik yargıtay kararları gereği TRH 2010 yaşam tablosu ve proğrasif rant yönteminin kullanılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, başvuran lehine nispi tam vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalının itirazının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, başvuru şartının yerine getirilmediğini, maluliyet raporunun usule uygun olmadığını, maluliyet raporu ve medikal rapor arasında çelişki olduğunu, hesaplamanın 1,8 teknik faize göre yapılması ve belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen miktarın 1/5’i oranında olması gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın 12.01.2018 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı sürücünün uğradığı sürekli iş göremezlik talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85,89,90,91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin17 nci maddesi, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere; kaza tarihinin 12.01.2018 olması, 01.03.2021 tarihinde ise tahkime başvuru yapılmış olmasına göre uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 8 yılın dolmamış olmasına, kaza tespit tutanağında da emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunun belirsiz olmasına, progresif rant yönetimine göre hesaplama yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihi ile 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, davacının maluliyet oranının belirlenmesi açısından düzenlenen ve Hakem Heyetince hükme esas alınan Katip Çelebi Üniversitesi Adli Tıp Başkanlığınca düzenlenen 22.12.2020 tarihli raporun Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmaktadır. 12.01.2018 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlüktedir.
İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 nci maddesinde “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü fıkrasında (19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 6 ncı maddesi ile eklenen) “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesi mevcuttur.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE
2. Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın saklama kararını veren mahkemeye gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.