Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/25645 E. 2023/3382 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/25645
KARAR NO : 2023/3382
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/506 Değişik İş, 2021/507 Karar
SAYISI : 2021/İHK-19395
HÜKÜM/KARAR : Başvurunun Kabulü / İtirazın Kabulü,
Başvurunun Kısmen Kabulü
SAYISI : K-2021/44004

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulü ile … kararının kaldırılarak başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

… kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; 26.06.2019 tarihinde, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortası (…) ile sigortaladığı aracın yaya halde bulunan davacıya çarpması nedeniyle davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 5.100,00 TL tazminatın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, bila tarihli dilekçe ile talebini 287.244,17 TL sürekli iş göremezlik, 6.062,70 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 293.306,87 TL’ye artırmıştır.

II. CEVAP
Davalı vekili; kazanın iş kazası olduğunu, uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, başvuru şartının yerine getirilmemiş olduğunu, eksik belge ile başvurulduğunu, maluliyet raporunun usulüne uygun düzenlenmediğini, başvurunun usulden reddi gerektiğini, kusur durumunun tespiti ile TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faizle hesaplama yapılması gerektiğini, 26.04.2016 tarihli Genel Şartlar’da belirtilen düzenlemeler dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında bulunmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca (SGK) rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiği, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan miktarın 1/5’i olması gerektiğini belirterek başvurunun reddini istemiştir.

III. … KARARI
…’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; maluliyet raporunun usulüne uygun düzenlendiği, davalının geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğu, aktüer bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle alınan bilirkişi raporu doğrultusunda başvurunun kabulü ile 287.244,17 TL sürekli iş göremezlik ve 6.062,70 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 293.306,87 TL’nin 13.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; kazanın iş kazası olduğunu, maluliyet raporunun usulüne uygun düzenlenmediğini, başvurunun usulden reddi gerektiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faizle hesaplama yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan miktarın 1/5’i olması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; maluliyet raporunun mevzuata uygun olduğu, SGK’ca ödeme yapılmadığına ilişkin yazının sunulduğu, alınan kusur raporu ile davacının kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faizle hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle davalının itirazının kısmen kabulü ile … kararının kaldırılarak başvurunun kısmen kabulü ile 193.342,21 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 6.062,70 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere 199.404,91 TL’nin 13.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniği uygulanmak suretiyle düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda kabul kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; maluliyet raporunun usulüne uygun düzenlenmediği, başvurunun usulden reddi gerektiği, kusur raporunun denetime elverişli olmadığı, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceği, davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan miktarın 1/5’i olması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının … poliçesi ile sigortaladığı aracın yaya olan davacıya çarpması nedeniyle davacının uğradığı sürekli iş göremezlik tazminatı ile geçici iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 114/1-ğ, 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (MÖHUK) 48 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
1. Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tabi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür.
MÖHUK’un 48 inci maddesine göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse, dava, dava şartı eksikliğinden HMK’nın 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının ğ bendi uyarınca reddedilir.

Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17 inci maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
Davacı Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olup Hakem Heyetince teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. MÖHUK’ta dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu resen gözetilmelidir.
Bu sebeple İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle davacının teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken doğrudan işin esasına girilmesi doğru değildir.

2. Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının davalı yararına BOZULMASINA,

2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan sebeplerle bozma nedenine göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.