Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/25527 E. 2022/10658 K. 20.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/25527
KARAR NO : 2022/10658
KARAR TARİHİ : 20.09.2022

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı, davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili 16/12/2012 tarihinde, müvekkillerin yolcu olarak bulunduğu …’in sevk ve idaresindeki aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında müvekkillerinin yaralandığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla Aysel için tedavi ve bakıcı gideri için 250,00 TL, işgöremezliği için 250,00 TL, Çimen için tedavi ve bakıcı gideri için 250,00 TL, işgöremezliği için 250,00 TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava değerini Aysel için 4.671,29 TL’ye, Çimen için 79.658,56 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesince, davacı …’in davasının kabulü ile 700,00 TL tedavi gideri zararı, 894,86 TL, bakıcı gideri zararı ve 3.076,43 TL geçici iş göremezlik zararından oluşan toplam 4.671,29 TL maddi tazminatın teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla dava tarihi olan 24/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine; davacı …’in davasının kabulü ile 500,00 TL tedavi gideri zararı, 894,86 TL, bakıcı gideri zararı ve 78.263,70 TL kalıcı iş göremezlik zararından oluşan toplam 79.658,56 TL maddi tazminatın teminat limiti ile sınırlı sorumlu olması koşuluyla dava tarihi olan 24/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf talebi esastan reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin davacılardan …’e yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen EK-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2021 yılı için 78.630,00 TL’dir.
HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 78.630,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir.
HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 78.630,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
Davalının ihtiyari dava arkadaşı olan davacılara yönelik talebi bakımından temyiz sınırı her bir davacı lehine hükmedilen tutar açısından ayrı ayrı belirlenecektir. Davalı vekilinin davacı … yönünden temyize konu ettiği miktar yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde bölge adliye mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp davalının, adı geçen davacıya yönelik temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin davacı …’e yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b-Dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde, hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; Aynı Kanunun 52. maddesinde (BK 44. mad.) ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği, açıklanmıştır.
Somut olayda, savcılık soruşturma dosyası kapsamında alınan ifadelerde ve ceza davasında duruşmada verdiği ifadede davacı …, kazaya sebep olan sürücü İlhan’ın, diğer davacı …’in evinde alkol aldığını, kendilerine araç ile gezdirme teklifinde bulunduğunu ve hep birlikte araca bindiklerini belirtmiştir. Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20/03/2013 tarih ve 2013/89E – 2013/257K sayılı kararında sanık … hakkında olay tarihinde alkollü olarak ve kırmızı ışık ihlali yapmak suretiyle bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiğinden mahkumiyet kararı verilmiştir. Karar, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2013/15299E-2014/7289K sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Davalı vekili savunmalarında, davacının müterafik kusurlu olduğunu belirtmiş, ilk derece mahkemesince savunmaya itibar edilmemiş, bölge adliye mahkemesince davacının müterafik kusur teşkil eden eyleminin ispat edilmediği gerekçesi ile bu yöndeki istinaf talebi reddedilmiştir. Ancak varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda; davacı …’in, araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildiği halde araca kendi isteğiyle bindiği, bu vesileyle kendi yaralanması ile neticelenen kazada etken olduğu anlaşıldığından, belirlenen tazminattan Dairemiz uygulamalarına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekinin davacı …’e yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2/a nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı …’e yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, 2/b nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacı …’e yönelik temyiz itirazının kabulü ile bölge adliye mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.