Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/25482 E. 2023/3996 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/25482
KARAR NO : 2023/3996
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/707 D.İş, 2021/707 K.
SAYISI : 2021/İHK-28749
HÜKÜM/KARAR : Davalının itirazının reddine
SAYISI : K-2021/77160

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24.12.2018 tarihinde davalıya Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile sigortalı ve davacının yolcu konumunda olduğu aracın yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralanarak %5 oranında malul kaldığını, davalıya bakiye tazminatın ödenmesi için yapılan başvuruya cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleycek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 10.05.2021 tarihli dilekçesi ile talebini 97.913,07 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya 21.08.2020 tarihinde 48.994,83 TL ödeme yapılmak suretiyle poliçe hükümlerinin yerine getirildiğini, %5 maluliyet oranı üzerinden ödeme yapılmak suretiyle herhangi bir sorumluluğun kalmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur oranının tespiti gerektiğini, Adli Tıp Kurumu (ATK) 3. İhtisas Kurulundan maluliyet raporu alınmasını, emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hesap raporuna davalının herhangi bir beyanda bulunmadığı, emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle %20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığı gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulü ile 78.330,45 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 18.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili itiraz dilekçesinde; davacıya %5 maluliyet oranı, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1,8 teknik faiz hesabına göre, tam kusur üzerinden yapılan ödeme ile sorumluluğun yerine getirildiğini, bakiye tazminat bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, maluliyet raporunun hatalı olduğunu, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların tazminattan mahsubu gerektiğini, hesaplamanın TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1.8 teknik faize göre yapılmasını, emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi gerektiğini, tam vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tahkim sisteminde hakemlerin dosya içerisinde yer alan belgeler üzerinden karar verdiği, ödemenin varlığı ve ispatına yönelik herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu nedenle davalının itirazının yerinde görülmediği, maluliyet raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, Uyuşmazlık Hakem Heyetince müterafik kusur indirimi yapılmış olup bu hususa ilişkin itirazın reddedildiği, tam vekalet ücretine hükmedilmesinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davalının itirazının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; … kararına karşı yaptığı itiraz başvurusunda ileri sürdüğü sebeplere ilaveten talebin zamanaşımına uğradığını, kusur oranını kabul etmediklerini, kusur raporu alınması gerektiğini belirterek … kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davalı … tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (…) Poliçesi ile teminat altına alınan ve davacının yolcu konumunda olduğu aracın karıştığı 24.12.2018 tarihli tek taraflı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun (5684 sayılı Kanun) 30 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17 nci maddesi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle itiraz aşamasında ileri sürülmeyen sebeplerin temyiz aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olmamasına, davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmamasına, kaza tek taraflı ve davacı yolcu olup kusur raporu alınmasına yönelik itirazın yerinde görülmemesine, hesap yönteminde hata bulunmamasına, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı …, dava tarihinden önce dava konusu kaza nedeniyle davacıya %5 maluliyet oranı ve tam kusur üzerinden 48.994,83 TL ödeme yapıldığını, bakiye zarar bulunmadığını ileri sürmüştür. Davacı vekili, müvekkiline yapılan ödemenin eksik olduğunu, bakiye tazminatın ödenmesi için yapılan başvuruya cevap verilmediğini belirterek bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının ödenmesi için eldeki davayı açmış olup kısmi ödeme yapıldığı davacının kabulündedir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan 05.05.2021 tarihli raporda, rapor tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmış ve davalının ödediği miktar hesaplanan tazminattan mahsup edilmemiştir. İtiraz Hakem Heyetince; dosya kapsamında ödemeye ilişkin belge bulunmadığı gerekçesiyle davalının itirazının reddine karar verilmiştir.

5684 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin 15 inci fıkrasında her ne kadar “Hakemler sadece kendilerine verilen belgeler üzerinden karar verirler” hükmü bulunsa da, bu hüküm eksik belge varsa taraflara bunları tamamlamak için süre verilmesine engel olmamalıdır. Zira aynı Kanun’un 23 üncü fıkrasında “Bu Kanun’da hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun hükümleri, sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanır” düzenlemesi yer almaktadır.

O hâlde; öncelikle ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bunun için ödemeye ilişkin belgeler de getirtilerek, ödeme tarihindeki veriler (ödeme tarihindeki asgari ücret vs) dikkate alınarak tazminatın belirlenmesi, bulunan tutardan müterafik kusur nedeniyle gerekli indirim yapıldıktan sonra ortaya çıkan miktar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak ödemenin yeterli olup olmadığının araştırılması; ödeme yeterli ise davacının bakiye zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi, ödeme yetersiz ise karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanması, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince hesap raporunun düzenlendiği tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmak suretiyle hesaplanan tutardan en son olarak davalı tarafından yapılan ödeme mahsup edilerek bakiye zarar yönünden talebin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Bu yönü gözetmeyen rapora göre verilen hükmün bozulması gerekir.

3. 5684 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16 ncı maddesinin (13) numaralı fıkrası ve AAÜT’nin 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrası bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla; İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Değerlendirme bölümünün (2) ve (3) numaralı bentlerinde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan … kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.