Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/25273 E. 2023/4043 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/25273
KARAR NO : 2023/4043
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/803 Değişik İş – 2021/778 Karar
SAYISI : 2021/İHK-30447
HÜKÜM/KARAR : Kabul/İtirazın Kabulü ile başvurunun kısmen kabulü
SAYISI : K-2021/88342

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir.

Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne, … kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

… kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracın 14.05.2020 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda
davacının yaralandığını ve malul kaldığını, meydana gelen olayda sigortalı araç sürücünün kusurlu olduğunu belirterek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107 nci maddesi kapsamında 4.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 500,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini 121.850,44 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkile başvuru sırasında sunulan rapor yönetmeliğe aykırı olduğundan geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığının kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, hesaplamanın TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak yapılması gerektiğini, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamı dışında olduğunu, olay iş kazası olduğundan SGK tarafından yapılan ödemenin mahsup edilmesi gerektiğini, avans faizi isteminin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. … KARARI
…’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…davacı tarafından sunulan maluliyet raporunda davacının %11 oranında sürekli maluliyeti olduğu, iyileşme süresinin 120 gün olduğu ve 60 gün başkasının bakımına muhtaç olduğunun belirlendiği, sigortalı araç sürücünün kazanın meydana gelmesinde %75 kusurlu olduğunun tespit edildiği, TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre davacının zararını belirleyen bilirkişi raporuna itibar edilmesi gerektiği” gerekçesiyle başvurunun kabulüne, 110.461,84 TL sürekli, 6.974,10 TL geçici, 4.414,50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 121.850,44 TL maddi tazminatın 07.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ
A. İtiraz Yoluna Başvuranlar
…’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. İtiraz Sebepleri
Davalı vekili, hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğunu, kaza tespit tutanağına göre davacının tam kusurlu olduğunu, davacının başvurusu üzerine müvekkili tarafından alınan medikal rapora göre davacının maluliyetinin daha az olduğu, bu nedenle sunulan maluliyet raporu ile müvekkili tarafından alınan raporun çelişkili olduğunu, engelliliğin sabit hale gelmesi için beklenilmesi gereken 12 aylık sürenin dolmadığını, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faizin esas alınması gerektiğini, olay iş kazası olduğundan SGK tarafından bağlanan gelirlerin mahsup edilmesi gerektiğini, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek usul ve yasaya aykırı olan … kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
…’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…davacı tarafından sunulan raporun üniversite hastanesi tarafından davacının bizzat muayenesi yapılarak ve olay tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri gözetilerek düzenlendiğini, tek taraflı görüş mahiyetinde olan medikal rapor ile yetkili kurum tarafından düzenlenmiş rapor arasında çelişkiden söz edilemeyeceği, kusur raporunun konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlendiği, Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde davacının zararının hesaplandığı, geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi kapsamında tedavi gideri niteliğinde olmadığını, bakıcı giderinin belgelenmesinin hayatın olağan akışına göre davacıdan beklenemeyeceği, sigortalı araç ticari araç olduğundan avans faizine hükmedilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya uygun olduğu, davalının bu hususlara ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı, ancak kazanın iş kazası olması nedeniyle SGK tarafından bağlanan rücuya tabi gelirlerin tazminattan indirilmesi gerektiği, dosya içeriğinden davacıya 426,40 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşıldığından bu tutarın mahsubu ile belirlenen miktara hükmedilmesi gerektiği, davalı vekilinin bu hususua ilişkin itirazının yerinde olduğu” gerekçesiyle davalı vekilinin itirazının kabulüne, … kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 110.461,84 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 6.547,70 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 4.414,50 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 121.424,04 TL maddi tazminatın 07.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
…’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğunu, kaza tespit tutanağına göre davacının tam kusurlu olduğunu, olay iş kazasından kaynaklandığından SGK tarafından davacıya ödenen rücuya tabi gelirlerin tazminattan indirilmesi gerektiğini, hakem heyeti tarafından bu hususta araştırma yapılmadığını, davacının iddia ettiği maluliyetin tespiti için 12 aylık sürenin geçmesi ve tekrar muayene edilerek rapor düzenlenmesi gerektiğini, davacı tarafından alınan maluliyet raporu ile müvekkil tarafından medikal firmadan alınan raporun çelişkili olduğunu, bilirkişi tarafından prograsif rantın esas alınmasının yasal mevzuata aykırı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin poliçe kapsamı dışında olduğunu, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı yararına fazla vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek usul ve yasaya aykırı olan … kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan araç ile davacının idaresindeki aracın karıştığı trafik kazası sonucunda davacının yaralanmasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 51 ve 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30 uncu maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17 nci maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16 ncı maddesinin (13) numaralı fıkrası, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarihli ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli iptal kararı gereğince davacının zararının TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemine göre belirlenmesinin yerinde olmasına, davacı tarafından sunulan maluliyet raporunun olay tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olmasına, hükme esas alınan kusur raporunun denetime elverişli olmasına, davalının geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinden sorumlu olmasına, SGK tarafından ödenen miktarın tazminattan indirilmiş olmasına, kaza tespit tutanağına göre sigortalı aracın ticari amaçlı olması nedeniyle avans faizine hükmedilmesinin yerinde olması ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Sigorta tahkim yargılamasında hükmedilecek vekalet ücreti ile ilgili olarak;
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17 nci maddesinde “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” hükmü yer almaktadır.

Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü fıkrasında (19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 6 ncı maddesi ile eklenen) “Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” düzenlemesi mevcuttur.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.

Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca … kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
1. Değerlendirme bölümünün (1) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Değerlendirme bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile … kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “15.525,79 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “4.080,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.